Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5831 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20577 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ANKARA 4. TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 27/09/2013NUMARASI : 2012/2936-2013/2917 Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili;Müvekkilinin Ankara ili Yenimahalle ilçesi .. Mahallesi (61565 ada 3 parsel) Ege ... Blok 30 Nolu bağımsız bölümüne su aboneliği için davalı kuruma başvuruda bulunduğunu, davalı kurumca şebeke hisse bedeli ve kanal katılım bedeli, vs olmak üzere toplam 3.177,00 TL istendiğini, müvekkilinin abone olmak için bu bedeli ödediğini , Dava konusu binanın iskanı alınırken iş bu bedellerin ödendiğini, istenen bedelin yerinde olmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.200, 00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; idarece sunulan hizmet karşılığı bedelin ilk malikten alınan bir bedel olduğunu; 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 87 ve 88.maddeleri ile ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesi gereğince davacının kanal katılım ve şebeke hisse bedelini ödemesi gerektiğini savunup; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabulü ile 2.753,08 TL'nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, hükmedilen miktarın 1.200,00 TL'sine dava tarihinden, bakiye miktarına ıslah tarihi olan 27.09.2013 tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporu, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Zira, bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39. maddesinde; "Su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payları: KP=(LXT)/2XN Formülüne göre hesaplanan değerdir. Bu değer gayrimenkulün vergi değerinin %2'sini geçemez. Denilmektedir. Yine formülde "Adil bir katılımın sağlanmasına yönelik katsayının": N ile ifade edildiği, "Gayrimenkulün toplam inşaat alanının": S ile ifade edildiği, N'nin ise S/1000 olduğu (N=S/1000) olduğu" belirtilmiş bulunmaktadır. Bilirkişi raporunu hazırlarken, formülde ifade edilen birim değerleri tek tek ele alıp, uygulamak zorundadır. Hükme esas alınan raporda, bilirkişinin; (N=S/1000) yerine, arsa payı oranını uyguladığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle, rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Mahkemece, ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesinin abonelik tarihi itibariyle yürürlükte olduğu, öngürülen formülde belirtilen birim değerler gözetilerek; yeniden alınacak bilirkişi raporundan sonra; oluşacak sonuç dairesinde bir hüküm verilmesi gerekmektedir. Eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.