MAHKEMESİ : TURHAL 1. ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 03/06/2014NUMARASI : 2014/151-2014/273Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dava dilekçesinde özetle; davalının, davacıya karşı Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile) 2012/83 E 2013/354 K.numaralı dosyası ile boşanma davası açtığını; ancak, davanın reddedildiğini; davada davacı lehine 250 TL nafakaya karar verildiğini; ancak, dosyanın kesinleşmesi ile nafakanın son bulduğunu; halen anne ve babası ile yaşadığını ev hanımı olduğunu, hiç bir gelirinin de olmadığını, maddi sıkıntı içerisinde olduğunu, davalının evlilikte kusurlu olduğunu, maddi manevi hiç bir katkıda bulunmadığını, davalının gelirinin oldukça yüksek olduğunu ileri sürerek; davanın kabul edilerek, aylık 500 TL tedbir nafakası bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf, cevap dilekçesinde özetle; davacının kendisinden nafaka almaya hakkı olmadığını, kusurlu olanın davacı olduğunu, üç defa sebepsiz yere evi terk ederek gittiğini, daha önce boşanma davası açtığını ancak, boşanmayı kabul etmediği için Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin(Aile) 2012/83 E 2013/354 kararı ile davanın reddedildiğini; yaklaşık iki senedir ayrı yaşadıklarını, nafaka istemesinin haksız olduğunu, evlilik birliğinde kusurlunun davacı olduğunu; kendisinin elektrik kurumunda şirket elemanı olarak çalıştığını, 900 TL aldığını, 475 TL kira ödediğini, vergi dairesine olan borcunu taksitle ödediğini, maaşından geriye para kalmadığını, kendisinin nafaka verecek durumu olmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile, davacı eş için dava tarihinden itibaren aylık 230 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.nun 197.maddesi uyarınca; ayrı yaşamda haklı olan eş diğerinden tedbir nafakası talebinde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği karı-koca birliğin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK.md.186/son).Dosyada, taraflar hakkında yapılan ekonomik sosyal durum araştırmasında; davacının ev hanımı olduğu, çalışmadığı, annesi ve babası ile birlikte yaşadığı tespit edilmiş, davalının ise; özel bir şirkette çalıştığı, 1.268,34 TL ücret aldığı, 475,00 TL kira ödediği, adına kayıtlı gayrimenkulün bulunduğu tespit edilmiştir. Nafaka takdirinde, davacının istemin tedbir nafakası olması ve eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesinin ayrı yaşama halinde de korunması gerektiği düşünüldüğünde; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, davalının tesbit edilen mevcut gelir durumuna göre; mahkemece, takdir edilen nafaka miktarı az olup, Türk Medeni Kanunu'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır.Mahkemece, davacının geçimi için gerekli, davalının geliri ile orantılı olacak şekilde, hakkaniyete uygun bir nafaka takdiri için karar bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.