MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde,davalı hakkında enerji tüketim bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını,davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaliyle %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacı kurum ile elektrik aboneliği sözleşmesi imzalamadığını, sözleşme altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, davacı kuruma borcu olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.Mahkemece,taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığı, asıl hukuki ilişkinin haksız fiilden kaynaklandığı, davaya bakmaya genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle, davanın reddi cihetine gidilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı ....maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı ....maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın ....maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder.Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde, yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.4077 sayılı Yasanın ....maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Somut olayda, davacı kurum, abonelik sözleşmesi gereğince, davalının tükettiği enerji bedelinin tahsilini talep etmektedir. Davacı, abonelik sözleşmesinin bir örneğini delil olarak dosyaya ibraz etmiştir. Taraflar arasında abonelik sözleşmesinin bulunması halinde uyuşmazlık niteliği itibariyle Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalacağından, davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Ancak, mahkemece, taraflar arasında abonelik sözleşmesinin kurulup kurulmadığı yönünde araştırma yapılmadan, davalının davacı kurum ile arasında abonelik sözleşmesi bulunmadığı yönünde ki tek taraflı beyanına itibar edilmek suretiyle davaya bakmaya genel mahkemeler görevlidir gerekçesiyle davanın reddi cihetine gidilmiştir.Mahkemece, davacı kurumun dosyaya delil olarak sunduğu abonelik sözleşmesinin aslı ve ekleri dosyaya celpedilerek, sözleşmedeki imzanın inkarı halinde gerekirse imzanın aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak,taraflar arasında, abonelik sözleşmesinin kurulup kurulmadığı yönünde araştırma yapıldıktan sonra görev konusunda karar verilmesi gerekirken, belirtilen konularda araştırma ve inceleme yapılmadan, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.