MAHKEMESİ :ASLİYE ... MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı, davalı ile ..... plakalı aracı ortak olarak aldıklarını, ........2006 tarihli protokol ile de dava dışı ...'ün 31.05.2006 tarihinde .......ndan çektiği ve maaşından ödenen kredi borcunu ödemeyi taahhüt ettiklerini ve ödemelerin teminatı olmak üzere bono verdiğini, bono bedellerini icra takibi sonucunda ödediğini, davalının ise aracı satıp, payına düşen bedeli ödemediğini ileri sürerek, ödemek zorunda kaldığı davalının hissesine düşen borç miktarı ile aracın satışı nedeniyle payına düşen bedel olmak üzere toplam ....750,00 TL'nin son ödeme tarihi olan ....06.2009 tarihinden ve araç satış tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı, davacıyla birlikte ......... plakalı otobüsü 62.500,00 TL'ye satın aldıklarını, aracı satın almak için ...ndan 40.000,00 TL kredi kullandıklarını, aracı ...,... yıl kullandıktan sonra 47.500,00 TL'ye sattığını, satış bedelinden 42.500,00 TL'nin bankaya olan kredi borcunu ödediğini, kalanı ile de vergi borcunun ödendiğini, ........2006 tarihli sözleşme içeriğini kabul etmediğini, ... tarafından çekilen kredinin araca kullanılmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davacı, davalı ve dava dışı ... arasında düzenlenen ........2006 tarihli protokol uyarınca tarafların davaya konu otobüse ortak oldukları, ...'ün ...ından ....000 TL kredi çektiği, bu paranın davacı ve davalı tarafından ortak ödeneceğinin kararlaştırıldığı, belirtilen borcun ödenmemesi üzerine davacının ...'e 32 adet 550'şer tutarlı bono verdiği, bonoların davacı hakkında yapılan icra takibi ile tahsil edildiği, davacı tarafından yapılan bu ödemeden davalının hissesine düşen ....750 TL ile, kamyonunun satılması nedeniyle davacının hissesine düşen 3846,54 TL'nin davalıdan tahsili cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalının ortaklığa konu aracı satıp, satış bedelinden kendi payına düşeni ödemediğini, ayrıca dava dışı üçüncü şahsa olan borcu da kendisinin ödediğini ileri sürerek alacak talebinde bulunduğuna göre, bu talebinin ortaklığın feshi ve tasfiye istemini de kapsadığının kabulü gerekir. Taraflar arasında TBK.620 ve devamı maddelerinde düzenlenen bir adi ortaklık ilişkisinin olduğu uyuşmazlık konusu değildir.....06.2007 tarihli ortaklık sözleşmesine göre ......... plakalı araç, her ne kadar davalı adına kayıtlı ise de, aracın yarı hissesinin ........'a ait olduğu, satıldığında satış bedelinin yarısının ........’a ödeneceği, aylık gelir ve giderinin de taraflarca ortak karşılanacağı kararlaştırılmıştır. Davalının ise aracı ....09.2007 tarihinde sattığı dosya içerisindeki İl Emniyet Müdürlüğünün 29.06.2010 tarihli yazısı ile anlaşılmaktadır. Adi ortaklığın ise ne şekilde sona ereceği TBK 639 (BK 535) md. de gösterilmiştir. TBK.nun 623 md. gereği sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, her ortağın kazanç ve zarardaki payı katılım payının değerine ve niteliğine bakılmaksızın eşit olduğu kabul edilir. TBK 644. md. gereği, ortaklığın son bulması halinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklarda dahil olmak üzere bütün ortakların el birliğiyle yapılır. Ancak ortaklık sözleşmesinde ortaklardan biri tarafından kendi adına ve ortaklık hesabına belirli bazı işlemlerin yapılması öngörülmüşse, bu ortak, ortaklığın sona ermesinden sonra da o işlemleri tek başına yapmak ve diğerlerine hesap vermekle yükümlüdür. Ortaklar tasfiye işlemi yürütmek üzere tasfiye görevlisi atayabilirler. Bu konuda anlaşamamaları halinde ise, ortaklardan her biri, tasfiye görevlisinin hakim tarafından atanması isteminde bulunabilir. Mahkemece yapılacak iş öncelikle; tarafların tasfiye hususunda az yukarıda açıklanan şekilde anlaşıp anlaşamadıkları tespit edilmelidir. Anlaşamadıkları taktirde ise; tasfiyenin öncelikle TBK 643. maddedeki sıra takip edilerek yapılması gerekir. Somut uyuşmazlıkta öncelikle ortaklığın sona erdiği tarih itibariyle, ortaklığı yöneten ve idareci ortak olan davalıdan ortaklık hesabını gösterir hesap istenmeli, verilen hesapta uyuşmazlık çıktığı taktirde taraflardan delilleri sorularak toplanmalı, ortaklık sözleşmesi hükümleri gözetilerek, aracın satış tarihine kadar aylık gelir ve giderleri bilirkişi marifetiyle belirlenip, elde edilen gelirden öncelikle ortaklığa konu araca ilişkin giderler ve borçlar düşülmeli ve ortaklardan her birinin ortaklığa verdiği, varsa avanslar ile ortaklık için yaptığı giderler hesaplanmak ve her birinin ortaklıktan olan alacağı düşüldükten sonra geriye bir şey kalır ise bu meblağın, var ise zararın payları oranında paylaştırılmasına karar verilmesi gerekir. Öte yandan davacı, davalı ve dava dışı .................... ile aralarında düzenlenen protokole göre, .................... adına bankadan 31.05.2006 tarihinde 60 ay vadeli ....000 TL tutarında kredi çekildiğini, bu parayı da davalı ile beraber ....................’a ödeneceğinin kararlaştırıldığını ve borcun teminatı olmak üzere dava dışı şahsa 32 adet 550 TL bono verdiğini ve bono bedellerini de icra takibi sonucunda ödediğini ileri sürerek davalı payına düşen bedelin de tahsilini istemişse de, bu talebinde adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi içerisinde, tasfiye hesabı yapılırken değerlendirilmesi gerekir. Davacının kredi borcunun teminat olmak üzere verdiği senetlerin tanzim tarihi ........2005 tarihli ve nakten kaydını içermekte olup, protokol ise ........2006 tarihlidir ve .................... tarafından davacı aleyhine girişilen icra takibi ise, davalı tarafından aracın satıldığı ....09.2007 tarihinden sonra, ....02.2009 tarihindedir. Davacı kredi borcunun teminatı olmak üzere dava dışı şahsa bu bonoları verdiğini ve ....................’ın bankadan çektiği kredinin aracın alımında kullanıldığını, alacağın miktarı itibariyle ancak yazılı delille (HMK 200. md.) ispatlayabilir.Hal böyle olunca, davacıya bu konuda yazılı delilleri sorulup istenmeli, varsa davalının da karşı delilleri de sorulup tasfiye hesabında değerlendirilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir.Mahkemece, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.