Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 576 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 22934 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde 1.669,55 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dava dilekçesinde, aracını davalılardan.....Şti'ne ait serviste tamir ettirdiğini, tamirat bedeli olarak 1.669,95 TL'lik faturayı ödemesine rağmen aracının yeniden arızalanması nedeniyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.669,95 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Mahkemece, Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un Amaç başlıklı 1.maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde "Bu kanun, 1.maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Anılan kanunun 3.maddesinde ise “Mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti, Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında mal sunan gerçek veya tüzel kişileri, Tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, yasanın amacı içerisinde yukarıda da tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.Somut olayda; davacı tarafa ait aracın arızalanması nedeniyle davalıya ait tamirhaneye tamir amacıyla bırakıldığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla temelinde, konusu araç tamiri olup eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlık bulunan davaya bakma görevi, Tüketici Mahkemesi'ne değil genel mahkemelere aittir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmeseler dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Ayrıca, HUMK.'nun 4/2 maddesine göre, alacaklı kısmi dava açarken fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmuş ise, mahkemenin görevi dava edilen alacak miktarına göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir.Somut olayda, davacı taraf alacağının 1.669,95 TL’lik bölümünü dava konusu etmiş ve fazlaya ilişkin haklarını da saklı tutmuştur.Öyle ise mahkemece, öncelikle alacağın tamamının saptanıp, görev hususunun halledilmesinden sonra, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.