Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 573 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15606 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ALANYA 2.SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/01/2012NUMARASI : 2010/766-2012/24 Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; 22.02.2010 tarihinde yapılan kontrolde davalının kullandığı elektrik sayacının mührünün kırık olduğunun tutanakla tesbit edildiğini ve buna bağlı olarak kaçak elektrik tahakkuku yapıldığını, ancak davalının bu amaçla başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptali ile davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, her ne kadar davacı idareye bağlı görevlilerce tutulan tutanak ile kaçak elektrik kullanıldığı belirtilmiş ise de, aldırılan bilirkişi raporu ile kaçak elektrik kullanılmadığının belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kaçak elektrik kullanıldığı iddiasıyla tahakkuk ettirilen faturanın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili şirket görevlileri tarafından düzenlenen tutanak ile davalının kaçak elektrik kullandığının belirlendiğini ileri sürerek, tutanağı düzenleyen görevlilerin tanık sıfatıyla dinlenmelerini talep etmiştir. Davada delil olarak dayanılan bu tutanak, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi ile bu maddeye istinaden çıkarılan "Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar" başlıklı düzenlemenin 1. maddesi uyarınca düzenlenmekte olup, aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. Bu durumda, mahkemece; öncelikle tutanakları tanzim eden görevlilerin tanık sıfatıyla dinlenmesi ve ondan sonra bilirkişi görüşüne başvurulması gerekirken, eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.