Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5713 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20581 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : ANKARA 4. TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 27/09/2013NUMARASI : 2012/188-2013/2873 Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dilekçesinde; müvekkilinin Ankara İli, .. ilçesi, .. Mah. 44064 ada 1 parselde bulunan 2 no.lu bağımsız bölüm halindeki mesken için, davalı idareye su aboneliği için müracaat ettiğinde kanal katılım ve şebeke hisse bedeli olarak 8.100 TL talep edildiğini, abonelik için gerekli bedelin tespitine ve abonelik işleminin tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili ıslah dilekçesi ile müvekkilinin 13.03.2012 tarihinde 7.784 TL ödemek suretiyle abone olduğunu, bilirkişi raporu doğrultusunda 5.597,86 TL fazla tahsil edildiğini, dava konusu alacağa ticari faiz yürütülmesini talep etmiştir. Davalı vekili dilekçesinde; yapılan işlemin usul, yasa ve Yargıtay içtihatlarına uygun olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabulü ile 1.200,17 TL kanal katılım ve 985,97 TL şebeke hisse bedelinden sorumlu olduğunun tespitine, fazla ödenen 5.597,86 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık,davacının maliki olduğu konuta su abonesi olmak için kanal katılım payı ve şebeke hissesi bedeli ödemekle yükümlü olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Somut olayda; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Zira, bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39. maddesinde; "Su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payları: KP=(LXT)/2XN Formülüne göre hesaplanan değerdir. Bu değer gayrimenkulün vergi değerinin %2'sini geçemez." denilmektedir. Yine formülde "Adil bir katılımın sağlanmasına yönelik katsayının": N ile ifade edildiği, "Gayrimenkulün toplam inşaat alanının": S ile ifade edildiği, N'nin ise S/1000 olduğu (N=S/1000) olduğu" belirtilmiş bulunmaktadır. Bilirkişi raporunu hazırlarken, formülde ifade edilen birim değerleri tek tek ele alıp, uygulamak zorundadır. Hükme esas alınan raporda, bilirkişinin; (N=S/1000) yerine, arsa payı oranını uyguladığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle, rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Hal böyle olunca mahkemece, abonelik başvuru tarihinde yürürlükte bulunan ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesinde öngürülen formülde belirtilen birim değerler gözetilmesi suretiyle yeniden bilirkişi raporu alınmalı ve sonucu dairesinde bir hüküm verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu ve yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.