MAHKEMESİ : ANKARA 4. TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 27/09/2013NUMARASI : 2012/30-2013/2863 Taraflar arasında görülen kanal katılım ve şebeke bedelinin iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin Ankara İli, .. İlçesi .. Mah. 29086 ada 1 parselde bulunan B5 Blok 48 numaralı bağımsız bölüm halindeki mesken için, davalı idareye su aboneliği için müracaat ettiğinde kanal katılım ve şebeke hisse bedeli olarak 5.625,51 TL talep edildiğini, müvekkilinin bu bedeli ödediğini, davalı kurumun talep ettiği bedelin haksız şart olarak kabulü ile müvekkilinin bedelden sorumlu olmadığının tespitine ve bedelin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili dilekçesinde; yapılan işlemin usül, yasa ve Yargıtay içtihatlarına uygun olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile 5.391,18 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık davacının satın aldığı konuta su abonesi olmak için kanal katılım payı ve şebeke hissesi bedeli ödemekle yükümlü olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Somut olayda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Zira, bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39. maddesinde; "Su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payları: KP=(LXT)/2XN Formülüne göre hesaplanan değerdir. Bu değer gayrimenkulün vergi değerinin %2'sini geçemez." denilmektedir. Yine formülde "Adil bir katılımın sağlanmasına yönelik katsayının": N ile ifade edildiği, "Gayrimenkulün toplam inşaat alanının": S ile ifade edildiği, N'nin ise S/1000 olduğu (N=S/1000) olduğu" belirtilmiş bulunmaktadır. Bilirkişi raporunu hazırlarken, formülde ifade edilen birim değerleri tek tek ele alıp, uygulamak zorundadır. Hükme esas alınan raporda, bilirkişinin; (N=S/1000) yerine, arsa payı oranını uyguladığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle, rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Hal böyle olunca mahkemece, abonelik başvuru tarihinde yürürlükte bulunan ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesinde öngürülen formülde belirtilen birim değerler gözetilmesi suretiyle yeniden bilirkişi raporu alınmalı ve sonucu dairesinde bir hüküm verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu ve yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.