MAHKEMESİ : BAFRA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/11/2014NUMARASI : 2014/455-2014/628Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili ve ihbar olunan 3.kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde, davalı kurum yetkilileri tarafından .. köyünde ikamet eden bir şahsın (ihbar olunan) borcu olduğundan bahisle elektrik tellerini kestiklerini, kesilen bu tellerin hiçbir önlem alınmadan büyük bir kusur teşkil edecek şekilde sorumsuzca gelişigüzel insanların ve hayvanların yaşam alanları içerisine bırakıldığını, davacının 3 adet büyükbaş hayvanın davalı kurum yetkilileri tarafından etrafa bırakılan elektrik tellerinin yaydığı elektrik akımı nedeniyle telef olduklarını, müvekkilinin çiftçi olduğunu ve kıt kanaat geçindiğini, en büyük sermayesi ve geçim kaynağı olan bu hayvanları davalı kurumun sorumsuz ve kusurlu davranışları nedeni ile kaybettiğini, bu nedenlerle kusurlu olan davalının sebep olduğu zarar olan 14.000-TL nin olayın gerçekleşmiş olduğu tarih olan 17/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde davalının kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekili ve ihbar olunan 3.kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 05.05.2014 tarih, 2014/121 E.- 2014/6760 K. nolu kararı ve "... Somut olayda; keşif yapılmış, keşfe katılan elektrik mühendisi tarafından hazırlanan ve hükme dayanak yapılan bilirkişi raporuna taraf vekillerince itiraz edilmiş, yeniden keşif yapılmasına karar verilmiş, ancak davacı vekili tarafından davacının masrafları karşılayamayacağı belirtilerek, kusurun mahkeme tarafından takdir edilmesi talep edilmiştir. Anılan bilirkişi raporunda ise; "...görevlilerin direkten kesmiş oldukları iletkenleri mezarlığın dikenli teline temas edecek şekilde bıraktıkları, iletkenlerin enerjisiz olduğu, bu iletkenlerin o bölgede yapılan kaçak bağlantı sonucunda enerjili duruma geleceği belirtilmiş, %75 kusur dava dışı olan ve elektrik borcu nedeni ile elektriği kesilen kişiye, %15 kusur davalı kuruma, %10 kusur ise davacıya paylaştırılmıştır. Kovuşturmama kararı ile sonuçlanan ceza soruşturması dosyasında beyanına başvurulan bilirkişi ise; "...elektrik akımını kesen görevliler sözkonusu elektrik kablolarını elektrik direğinde bıraksalar bunlar olmayabilirdi" görüşünde bulunmuştur. Doğan zararlı sonuç ile davalı görevlilerinin kabloları yeniden enerjilenebileceğini bilerek açık alana bırakmaları eylemi arasında uygun illiyet bağı bulunduğu teknik bilgi sahibi olan uzmanlar tarafından belirlenmiştir.Yeniden enerjilendirmenin kimin tarafından yapıldığının belirlenmesi şarttır. Yeniden enerjilendirmenin davalı tarafından yapılması halinde kusursuz sorumluluk ilkesi kuralının kabulü ile davalının sorumluluğunun olduğunun kabulü gerekir.Enerjinin yeniden verilmesinde; davalı dışındaki bir başka kişinin varlığının bulunması halinde ise, illiyet bağının değerlendirilmesi ve 3.şahsın eyleminin yarattığı olgu ile illiyet bağı irdelenmesi gereklidir.Bu durumda; incelenen bilirkişi raporlarından davacının zararı belirlenmeli, sonucunda oluşacak kısmından davalı kurumun sorumlu olduğunun kabulü gerekir...." gerekçesi ile bozularak, mahkemesine iade edilmiştir.Mahkemece, bozmaya uyulması sonucu yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulü ile; 14.000,00 TL tazminatın olay tarihi olan 17/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen bu hüküm davalı vekili ve ihbar olunan 3. kişi tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava ihbar edilen 3. kişinin temyizi yönünden, davanın ihbar edildiği 3. kişinin, davaya müdahale talebinin bulunmadığı ve dolayısıylada mahkemece bu konuda bir karar verilmediği, böylelikle de 3. kişinin davada bir sıfatının bulunmadığı anlaşıldığından, 3. kişinin temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.2- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak; Mahkeme tarafından, her ne kadar bozma kararımıza uyulmasına karar verilmiş ise de, bozma kararının gereği yerine getirilmemiştir.Dava, Borçlar Kanununun 58.(yeni 69.) maddesine dayanan tazminat isteminden ibarettir. Borçlar Yasasının 58/1.maddesi gereğince imal olunan bir şeyin sahibi o şeyin korunmasındaki kusurundan dolayı oluşan zararlardan kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince sorumludur. Enerji nakil hatları da maddede belirtilen imal olunan şey kapsamında olduğundan enerji nakil hattının sahibi bu tesisin korunmasından, bu bağlamda bakım eksikliğinden doğan zarardan kusursuz olarak sorumludur.BK. m.58'de öngörülen sorumluluğun söz konusu olması için, yapı eserinin yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden bir zarar doğması gerekir. Anılan maddedeki sorumluluk kusura dayanmayan kusursuz sorumluluk hallerinden olup, yapı eseri sahibi ancak, davacının kusuru, üçüncü kişinin kusuru ve mücbir sebebin varlığının isbatı halinde sorumluluktan kurtulabilir.Dosyada mevcut bilirkişi raporunda, davacının da somut olayda % 10 oranında kusurunun bulunduğu belirtilmiş, bu kusur oranı Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir.Mahkeme tarafından bozma kararına uyulmakla, davacının kusur oranı yönünden, davalı lehine usuli kazanılmış hak doğacağı için, % 10 kusur oranı dikkate alınarak karar verilmesi gerekir. Bu husus dikkate alınmadan, davacının kusuru oranında tazminat tutarından indirim yapılmadan karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.