MAHKEMESİ :ASLİYE ... (....) MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalı müteahhit arasında yapılan ortaklık sözleşmesi ile ......ı'na üye olduğunu, 31.08.2008 tarihi itibari ile yapı ortaklığına toplam ....200,00 TL aidat ödediğini, yaptıkları araştırmada sözleşmeye konu dairenin bir başka şahıs adına tapuya tescil edildiğini öğrendiklerini, davalının sözleşmeden doğan borcuna aykırı davranıp edimini ifa etmeyerek davacının zarara uğramasına neden olduğunu belirterek, ....000,00 TL maddi zararın her bir ödeme için ödeme tarihinden itibaren ayrı ayrı hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep edilmiştir. Davalı ....09.2012 tarihli ön inceleme duruşmasında davayı kabul ettiğini beyan etmiştir. Mahkemece, ....000 TL'nin davacı tarafından davalıya ödendiğinin anlaşıldığı, her nekadar faiz ödeme tarihlerinden itibaren talep edilmişse de, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin herhangi bir taşınmazın ileride mülkiyetinin nakledilmesini isteyebilmek amacıyla düzenlenen bir akit olduğu, davacının davalıyı temerrüde düşürmediği bu nedenle faiz isteminin dava tarihinden itibaren başlatılması gerektiği belirtilerek davanın kabulü ile ....000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarfından temyiz edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde; davalının ....09.2012 tarihli ön inceleme duruşmasında davayı kabul ettiğini beyan ettiği, mahkemece davanın beyanının okunup ve imzasının alındığı anlaşılmıştır.Davayı kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. (HMK.mad.308,...) Dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde davacı, neye karar verilmesini (davalının neye mahkum edilmesini) istiyorsa onu (açık bir şekilde) yazar. Talep sonucu çok açık olmalı ki, mahkeme, davayı kabul edince talep sonucunu aynen hüküm fıkrası olarak kararına alabilsin. İşte, davayı kabul eden davalı, bununla davacının talep sonucu bölümünde istemiş olduğu talebi tamamen veya kısmen kabul eder..Davayı kabul, davalının mahkemeye yönelik olarak yapacağı tek taraflı bir irade beyanı ile olur. Davayı kabulün geçerliliği için, bunun davacı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine gerek yoktur.Davalı, davacının talep sonucunun tamamını veya bir kısmını kabul edebilir. Davanın kısmen kabulünde, kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Davalının davacının talep sonucunun bir kısmını kabul etmesi halinde, talep sonucunun kabul edilmeyen kısmı hakkındaki uyuşmazlık son bulmuş olmaz. Dava bu kısım hakkında devam eder. Davayı kabul ile dava konusu uyuşmazlık ve bununla dava, esastan sona erer. Burada dava mahkemenin kararı ile değil, davalının iradesi ile son bulur. Mahkemece, davalı davayı kabul etmesine rağmen davacının talep sonucu ile bağlı kalınmayarak faiz husunda davacının talebi dışında karar verilmiş olması yukarıda belirtilen usul hükümleri çerçevesinde doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.