Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5673 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4570 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE ... MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının davacı idare ile akdetmiş olduğu kuyu aboneliğine ilişkin sözleşme sırasında adına tahakkuk eden kullanılmış suların uzaklaştırılması bedelini ödediğini ancak gecikme cezası ve teminat bedelini ödemediğini, belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak kuyu sözleşmesine ait gecikme cezası ve teminat bedeli ....356,05 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, davalının TC. kimlik numarası ile tebligata yarar açık adresini bildirmesi için davacı vekiline verilen süre içerisinde adresin ve TC. kimlik numarasının bildirilmediğinden HMK 119/... maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.6100 sayılı ... Muhakemeleri Kanunu'nun 119.maddesinde tahdidi olarak dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar sayılmıştır. Anılan maddenin ikinci fıkrasında ise, dava dilekçesinde bulunması gereken bu unsurlardan mahkemenin adı, dava konusu ve değeri, vakıalar, deliller ve hukuki sebepler dışında kalanlardan herhangi birinin eksik bırakılmış, yazılmamış olması durumunda hakimin davacıya eksikliğin tamamlanması için kesin süre vermesi gerektiği belirtilmiştir. Gerek 115 ve gerekse 119.maddelerde verilen kesin sürenin bir haftalık süre olacağı da belirtilmiştir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde dava açılmamış sayılır.(m.119/...) 1086 sayılı Kanunun 179'uncu maddesindeki düzenlemeye karşılık gelen bu madde ile, dava dilekçesinde bulunması gereken hususların neler olduğu, ilâve unsurlarla birlikte ve daha geniş olarak düzenlenmiştir. Somut olaya bakıldığında; Davacı vekili tarafından mahkemeye verilen dava dilekçesinde, davalı tarafın adı soyadı(...) ve adresinin(....... Cad., No:..., ....../...)gösterilmiş olduğu, dava dilekçesinde belirtilen davalı adresine çıkartılan dava dilekçesi ve tensip tutanağı ekli davetiyenin bila ikmal iade olunduğu, mahkemece, davalının bildirilen adresine çıkartılan dava dilekçesinin bila ikmal dönmüş olması nedeniyle ... haftalık kesin süre içinde davalının açık adresinin ve TC kimlik numarasının bildirilmesi aksi halde davanın açılmamış sayılacağı hususunun davacı vekiline ihtar edildiği, bunun üzerine davacı vekilinin, davalının adresinin dava dilekçesinde belirtilen adres olduğu, TC kimlik numarasının uhdelerinde mevcut olmadığını belirten dilekçeyi dosyaya sunduğu ancak mahkemece, verilen süre içinde ara karar gereğinin yapılmadığı, eksikliklerin giderilmediği gerekçesiyle HMK 119/... maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece, HMK 119.maddesinde belirtilen dava dilekçesinde bulunması, bulunmaması halinde tamamlanması zorunlu unsurlardan olan davalının açık adresinin bildirilmemiş olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiş ise de, anılan kanunun 119.maddesinde belirtilen husus, dava dilekçesinde davalı tarafın adresinin hiç yazılmamış, bildirilmemiş olması durumunda davacı tarafa verilecek bir haftalık kesin süre içinde bu eksikliğin tamamlanmasının istenmesi, tamamlanmaması halinde uygulanacak yaptırımın karşı tarafa ihtar edilmesidir. Aksine düşünce, gerek Tebligat Kanunun gerekse Tebligat Tüzüğünün tebligata ilişkin ilgili hükümlerini (Teb.K. Md. ...- 25- 28, Teb. Tüz. 28- 46 vs.) işlevsiz hale getirecektir. Ayrıca davalının TC. kimlik numarası dava dilekçesinde belirtilmesi gereken unsurlardan değildir. Bu itibarla, davacı tarafın dava dilekçesinde, davalının adresini göstermiş olması, davalının TC. kimlik numarasının dava dilekçesinde bulunması gereken unsur olmadığı,bu nedenle dava dilekçesinde bulunması zorunlu unsurun dilekçede belirtilmiş olduğu göz önüne alınarak davalının tebligata yarar açık adresinin mahkemece araştırılması, davalının tespit edilen adresine tebligat yapılması ve sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.