Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5591 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12888 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : ÇERMİK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/05/2014NUMARASI : 2013/224-2014/151Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesi ile; davacının evinde elektrik nakil hattında oluşan arızadan dolayı yangın çıktığını, zarardan davalı kurumun sorumlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 11.202,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; yangının elektrik nakil hattından kaynaklanmadığını, nedensellik bağının bulunmadığını, delil tespiti dosyasına sunulan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini belirterek; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 8.500,00 TL tazminatın olay tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.6100 sayılı HMK.nın 400-406.maddeleri (1086 sayılı HUMK.nun 368-374. maddeleri) gereğince; delil tespitinde, "Taraflardan her biri, görülmekte olan bir davada henüz inceleme sırası gelmemiş yahut ileride açacağı davada ileri süreceği bir vakıanın tespiti amacıyla keşif yapılması, bilirkişi incelemesi yaptırılması ya da tanık ifadelerinin alınması gibi işlemlerin yapılmasını talep edebilir."Delil tespitinin konusunu maddi vakıalar oluşturur ve bilirkişi raporunda belirtilen zarar miktarı davacı lehine kazanılmış hak doğurmaz. Yani, delil tespiti kesin delil niteliğinde değildir.Somut olayda; davacı vekili tarafından, davadan önce yaptırılan delil tespiti dosyasına sunulan bilirkişi raporlarında; davacının evinin ve eşyalarının yangın nedeni ile zarar gördüğü ve zararın miktarı bildirilmiştir. Delil tespiti dosyasının içeriğinden, bu raporun davalı yana tebliğ edildiği, davalı vekilinin yargılama aşamasında yapılan delil tespitini kabul etmediklerini belirttiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, tespit dosyasına sunulan bilirkişi raporu, davalılar aleyhine bir delil olarak kabul edilemez. Mahkemenin, yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırmaksızın, delil tespiti dosyasına sunulan bilirkişi raporlarına dayanarak hüküm oluşturması anılan nedenlerle isabetli bulunmamıştır.Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; içinde elektrik mühendisinin de bulunduğu 3 kişilik uzman bilirkişi kurulundan, davacının, yangın nedeni ile uğradığı maddi zararını belirleyen, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor hazırlamalarını sağlamak; oluşacak sonuç dairesinde bir karar vermek olmalıdır. Yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan delil tespiti raporuna dayanılarak hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.