MAHKEMESİ :ASLİYE ... MAHKEMESİ .Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması taraf vekillerince istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde davacı vek.Av. .... ile vek.av. ...... geldi. Davalı vek.Av. ........ geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat ...:00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesi ile; 31.07.2008 tarihinde, ..... Köyü .......mevkiinde başlayan orman yangınının, çok geniş bir alana yayılarak yaklaşık ....000 hektarlık orman alanının yangından zarar gördüğünü; yangının çıkış sebebinin, davalı ......- ... İşletme Başmühendisliğinin bakım ve gözetim altında bulunan ve ......'a ait evin yanındaki elektrik direklerindeki tellerde sehim oluşması, yani tellerin genleşerek sarkmış olduğu ve sarkan bu tellerin rüzgarla birbirine çarparak kıvılcım çıkartması ve çıkan kıvılcımların alttaki anızlı tarlaya düşerek yangına sebebiyet verdiğinin tespit edildiğini; davalı kurumun taahhüt senedinden doğan yükümlülüğünü yerine getirmediğinden, BK'nun ilgili maddeleri gereğince sorumlu olduğunu; ayrıca, işletme mühendisliğinde çalışan görevlilerin kusur ve ihmallerinden dolayı BK. 55.madde gereğince objektif sorumluluğunun da bulunduğunu ileri sürerek; Orman idaresinin uğramış olduğu zarar miktarı 180.814.280,07 TL'nin olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; yangının çıkış sebebiyle ilgili düzenlenen bilirkişi raporunu, eksik incelemeye dayalı olduğundan, kabul etmediklerini; açma akım değerinin yanlış hesaplanıp, uygulandığını; hattın yerden yüksekliğinin yanlış hesaplandığını; arkların saçınım aralığının iki kat fazla gösterildiğini; arkların tamamının yangın tarihinde olmuş gibi yansıtıldığını; tarlada bulunan iki büyük ateşe ait kül ve yanık izlerinin incelenmediğini; iklim koşullarının araştırılmadan rapor hazırlandığını savunmuştur..Ayrıca, orman idaresinin gerek yangının çıkmasında, gerekse yayılmasında ve söndürülmesinde kusuru nedeniyle, uygun illiyet bağının kesildiğini; orman yangınları ile etkin mücadelenin orman idaresinin en önemli görevi olduğunu Orman Yasasının 75.maddesi gereğince orman idaresinin kusurunun saptanıp, tazminat miktarından indirilmesi gerektiğini belirtip; eksik, hatalı, fahiş hesaplamalara dayalı bilirkişi raporuna dayanılarak açılan davanın reddini istemiştir.Mahkemece; "...tüm dosya kapsamına göre, yangının, ilk çıkışının davalı şirketin sorumluluğundaki elektrik tellerinin ark yapmasından ve arktan çıkan kıvılcımın tarladaki kuru ot ve anızları tutuşturmasından kaynaklandığı, böylece davalı şirketin, yangının ilk çıkış aşaması ile ilgili kusurlu, başka bir ifadeyle ilk noktada yangının çıkmasıyla davalı şirketin bakım ihmali arasında uygun illiyet bağının olduğu; ancak, normal şartlarda bu kadar büyümeyecek olan bir yangının tarladaki otların kuru ve yanmaya elverişli olması, şiddetli rüzgar, yangın çıkmaya elverişli orandaki nem dengesi nedeniyle etrafa yayıldığı, orman idaresinin de yangın söndürme hususunda .....raporunda da belirtildiği gibi yetersiz kalması nedeniyle her iki tarafında müşterek kusurlu olduğu, kısmi cüz'i zarar ile olmasa bile oluşan bütün zararla ilk yangının çıktığı noktada elektrik tellerinden düşen kıvılcım arasında uygun illiyet bağının varlığından söz edilemeyeceği, ilk yangının çıktığı alanın küçük bir alan olduğu, dolayısıyla zararın ancak cüz'i bir miktarından davalı şirketin sorumlu tutulması gerektiği, bilimsel olarak kusur oranının saptanmasının imkansızlığı ve BK 44.maddesi de nazara alınarak oluşan zararın ... ve hakkaniyet ölçüsünde paylatırılmasına, bu çerçevede davalı şirketin oluşan zararın takdiren %...'si kadar miktarından sorumlu tutulmasına ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." Gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, ....616.285,60 TL tazminatın 31.07.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı şirketten alınarak davacı orman idaresine verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, dava; elektrik enerjisi dağıtım hattından kaynaklanan yangın nedeniyle, orman idaresinin uğradığı maddi zararın tazminine ilişkin bulunmaktadır.Davalı şirket, bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir. Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur. Bu sorumluluk türü tehlike sorumluluğu olarak da isimlendirilmekte olup, sorumluluk türlerinin en ağırını oluşturur. Burada tehlikeli nesne veya işletme ile gerçekleşen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması sorumluluk için yeterlidir.Sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir. Zira bunların sebep oldukları zararlarda, kusurun bulunup bulunmadığı ya da rolünün olup olmadığı çoğu zaman bilinemediği veya ispat edilemediği gibi, sorumlu kişi veya işletme, her türlü özeni gösterse, gözetim ve denetim ödevini yerine getirse, gerekli bütün tedbirleri alsa bile, gene çoğu zararın meydana gelmesini önlemek mümkün değildir. .Bu sebeple sorumluluğunun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman, sorumluluk da gerçekleşmiş olacağından, bu işletme veya nesnelerin sahip veya işletenleri, bunların sebep oldukları zararı gidermek zorundadır(.... ........., Borçlar Hukuku Genel Hükümler 1991 Baskı Cilt ... sf: ...-...).Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; yangının, davalı şirkete ait olup, enerji nakil hattındaki tellerin sarkması ve rüzgarın etkisiyle ark oluşturması neticesinde meydana geldiği; dolayısıyla davalı şirketin faaliyeti ile ortaya çıkan zarar arasında illiyet bağının bulunduğu, davalı şirketin zarardan sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.Ne var ki, zararın kapsamını tayinde davacı idarenin kusurunun olup olmadığının da araştırılıp, tartışılması gerekmektedir.3234 sayılı, ...... Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun'un .../a maddesine göre “Orman kaynaklarını; ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel faydalarını dikkate alarak, bitki ve hayvan varlığı ile birlikte, ekosistem bütünlüğü içinde idare etmek, katılımcı ve çok amaçlı şekilde planlamak, usulsüz müdahalelere, tabii afetlere, yangınlara karşı korumak, muhtelif zararlıları ile mücadele etmek ve ettirmek, ormancılık karantina hizmetlerini yürütmek, geliştirmek, orman alanlarını ve ormanlara ilişkin hizmetleri artırmak, ormanları imar ve ıslah etmek, silvikültürel bakımını ve gençleştirmesini sağlamak” Genel Müdürlüğün asli görevi olarak sayılmıştır. Aynı yasanın .../b maddesinde “Ormanların mülkiyeti ile ilgili iş ve işlemlerini, kadastrosunu, izin ve irtifak işlerini yürütmek de” görevleri arasındadır. Maddenin alt bentlerinde de diğer görev ve hizmetler sıralanmış bulunmaktadır.Buna paralel olarak, 6831 sayılı Orman Kanununun 75.maddesinde "Orman idaresi yangınları önlemek maksadiyle en çok beş yılda tahakkuk ettirilecek bir plan ve program dahilinde yangın emniyet yolları ve yangın kule ve kulübeleri yapmak ve bunları idare merkezlerine telli ve telsiz telefonla bağlamakla mükellef olduğu gibi yangın tehlikesinin fazla olduğu mıntakalarda yangın mevsimine munhasır olmak üzere lüzum gördüğü yerlerde ve yeter miktarda yangın söndürme alet ve malzemesini havi motorlu vasıtalarla teçhiz ve takviye edilmiş yangın ekipleri bulundurur. (Ek: 24/.../2000 - 4569/... md.) Orman yangınlarını önleme ve orman yangınlarıyla mücadele harcamaları için .......Katma Bütçesine yeterli miktarda ödenek konulur."hükmüne yer verilmiştir.Bu bağlamda, durum değerlendirildiğinde; ormanları, yangınlara karşı korumak, davacı idarenin bizatihi asli görevidir. Bu nedenle, çıkan yangını en kısa sürede söndürmek, zararın büyümesini önlemek için her türlü tedbiri almak ve gereğini yapmak da idarenin görevidir. Toplanan delillerden, davalı şirketin irtifak hakkı tesis ettiği elektrik enerji hattının altındaki yangına sebebiyet veren kurumuş ot ve anızların temizlenmesi işinin yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davacı idare, bu yükümlülüğün, taahhütname ile davalı şirkete devredildiğini ileri sürmektedir. Asıl görevi yangınlara karşı ormanları korumak olan kurumun, bu görev ve sorumluluğunu, sözleşme veya protokolle başka kişi ve kurumlara devretmiş olması, onu, sorumluluktan kurtarmaz. Öte yandan, davacı idare müfettişlerince yapılan incelemelerde de belirtildiği gibi; özellikle yangına hassas Kızılçam ormanlarında ormanın verimine bakılmadan tüm alanın planlı yol ağının tamamlanmasının, su alma havuzlarının yapılmasının önem arzettiği ortadadır. Diğer yandan, bu olayda olduğu gibi, yangına müdahale edecek yer ekipmanlarının yetersiz olduğu, birinci derecede yangına hassas bu bölgede birden fazla yangında müdahale için gerekli ekipman ve araçların hazır edilmediği de anlaşılmaktadır. Bundan ayrı, yukarıda açıklanan yasa hükmünde ifade edildiği..gibi, orman köylülerinin tarım yapma ve geçimlerini bu şekilde temin etme zorunluluğu gözetilerek, bu yönde ormanların dizayn edilmesi ve gerekli tedbirin alınması da davacı kurumun görevlerindendir.O halde, mahkemece; davacı kurumun yukarıda açıklanmaya çalışılan görev ve sorumlulukları dikkate alınarak, somut olayda, müterafik kusuru olduğu gözetilip; ... ve hakkaniyet ilkelerine göre, bilirkişilerce hesaplanan zarar miktarından uygun bir miktar indirilerek, tazminata hükmedilmesi gerekmektedir.Yanılgılı değerlendirme sonucu, davalı şirketin; olayda kusursuz sorumluluğu bulunduğu gözetilmeden, yangının her iki tarafın müşterek kusurlu davranışından çıktığı da belirtilmiş olmasına rağmen; hakkaniyet ve ... duygusuyla bağdaşmayacak oranda zararın takdiren %...'si kadar sorumlu tutulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, ... duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.