MAHKEMESİ : MANAVGAT 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/01/2014NUMARASI : 2012/82-2014/3Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili kurum tarafından, .. Mh, .. Sk, N:7 Manavgat adresinde bulunan .. nolu elektrik sayacını kontrol ettiklerini, sayacın ölçü aldığını; ancak, aboneliğinin olmadığının tespit edildiğini; elektrik tüketim bedelinin tahsili için, davalı aleyhine Manavgat 1. İcra Müdürlüğü'nün 2010/3370 sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını; davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; tutanağın müvekkili ile ilgisinin bulunmadığını, bahsi geçen tutanakla ilgili olarak soruşturma yapıldığını ve tutanağın M.. A.. isimli başka bir şahısla ilgili olduğundan bahisle takipsizlik kararı verildiğini savunarak; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davalının, 26/05/2007 tarihinde, aynı meskende, aynı seri numaralı sayaçtan elektrik geçirerek kullandığı gerekçesi ile; kaçak elektrik tutanağı tanzim edildiği, sözkonusu tutanağın A.. K..'a ait olduğu, meskenin sonradan M.. A.. isimli kişiye kiralanmasının; davalının, hukuki sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık; elektrik abonesi olmayan fiili kullanıcının, kaçak elektrik kulanımından dolayı sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Kural olarak elektrik abonelik sözleşmelerinde kullanılan elektrik tüketiminden abone ile birlikte fiili kullanıcı da sorumludur. Somut uyuşmazlıkta, davaya konu kaçak tutanağının tanzim olunduğu tarihte davacı ile davalı arasında abonelik sözleşmesi olmadığı için davalının sözleşmeden kaynaklanan sorumluluğu yoktur. Bu nedenle, davalının kaçak tutanağının tanzim olunduğu tarihde fiili kullanıcı olup olmadığının tespiti önem arz etmektedir.Dosya kapsamından; icra takibine konu 03.04.2010 tarih ve 122277 nolu kaçak tutanağının, abonesiz 1722939 nolu sayaçtan geçirilerek kullanılan elektrik tüketimine ilişkin olduğu; kaçak tutanağının davalının yokluğunda, davalı adına tutulduğu ve tutanağa "abonesiz kullanım, sayaç ölçüm yapıyor, tutanak p.bırakıldı" şeklinde yazıldığı; mahkemece kaçak tutanağına ilişkin olarak dinlenen, tutanak mümzisi; dava konusu yere ve sayaç numarasına ilişkin olarak daha önceki tarihlerde tanzim olunan tutanakların, davalı A.. K.. adına tutulduğunun; davaya konu kaçak tutanağının tutulduğu tarihte ise sayaç numarasının aynı olması sebebiyle yine tutanağın davalı adına tanzim olunduğunu bildirmiştir.Dava konusu 03.04.2010 tarihli ve .. nolu kaçak tutanağı ile ilgili olarak (davalının cevap dilekçesinde de belirtmiş olduğu üzere) Manavgat 3. ACM'nin 2010/565 sayılı dosyasında dava dışı M.. A.. aleyhine açılan ceza davasında ise; M.. A..'nın, kaçak elektrik tutanağına konu yeri 2009 yılının 10. ayında kiraladığı bu yere ilişkin elektrik aboneliği tesis edileceği yönündeki beyanı ve adıgeçenin sayaca müdahale etmediğinin, sayacın ölçü aldığının tesbiti üzerine beraatine karar verildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkemece; davalının, kaçak tutanağının tanzim olunduğu tarihte abonesiz sayaçtan elektrik kullanılan taşınmazda, fiili kullanıcı olup olmadığı hususunda yeterli araştırma yapılmadan karar verilmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş; dava dışı M.. A..'nın kaçak tutanağına konu yeri 2009 yılının 10. ayında kiraladığına yönelik ceza dosyasındaki beyanı ile tutanak mümzisinin beyanı birlikte değerlendirerek, kaçak tutanağının tanzim olunduğu 03.04.2010 tarihinde, davalının mı yoksa dava dışı M.. A..'nın mı fiili kullanıcı olup olmadığını tespit edip sonucu dairesinde karar verilmesi gerekirken, mahkemece eksik inceleme ve araştırmaya dayalı karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.