MAHKEMESİ : DERİNKUYU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/03/2014NUMARASI : 2013/122-2014/52Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; .. tesisat numaralı aboneliğin E.. M.. adına kayıtlı olduğunu, söz konusu aboneliğe ilişkin Y.. M..'nun fiili kullanıcı olması sebebiyle hakkında kaçak elektrik tutanağı düzenlendiğini; kaçak elektrik enerjisi tüketimine istinaden tahakkuk eden toplam 6.820,85 TL borcun ödenmemesi üzerine, Derinkuyu İcra Müdürlüğünün 2012/335 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını; davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek; itirazın iptali, takibin devamına ve % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; aboneliğin babası E.. M.. adına olduğunu, kendi adına kesilen faturayı kabul etmediğini, elektriği kullanmasının söz konusu olmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kabulüne, Derinkuyu İcra Müdürlüğü'nün 2012/335 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmolunmasına yer olmadığına karar verilmiş, hüküm taraflarca süresinde temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık; kaçak elektrik kullanımı nedeniyle, tahakkuk edilen faturadan kaynaklanan alacakla ilgili yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; gerçek veya tüzel kişiler tarafından, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açması kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, müteakip 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.HMK'nun 266. maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hâkimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hâkimlik mesleğinin gereği olarak hâkimin hukukî bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her hâlde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir. Bilirkişi raporu, kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Somut olayda; davalı adına düzenlenmiş 11/06/2012 tarihli ve 02/08/2012 tarihli iki adet kaçak tutanağının olduğu; tutanaklarda "kesilen elektriği yükümlülüklerini yerine getirmeden, mührü kırarak kullandığının" belirtildiği; dosya içerisinde iki adet kaçak tutanağı olmasına rağmen, davacı idare tarafından hangi kaçak tutanağına istinaden fatura tahakkuk edildiğinin anlaşılamadığı, yine dava konusu aboneliğe ilişkin abonelik dosyasının getirtilmeden ve konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmadan karar verildiği anlaşılmaktadır.Davalı tarafın, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini yükümlülüklerini yerine getirmeden, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açarak, enerji tüketmesi eyleminin kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu ve Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre kaçak elektrik bedeli hesabı yapılması gerektiği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, öncelikle, abonelik dosyası ile icra takibine konu fatura ve kaçak tutanağının temini sağlandıktan sonra; dosyanın, konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmesi, bilirkişiden davacı kurumun davalı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmelik gereğince yayınlanan usul ve esaslarda açıklanan yönteme göre hesaplanması için rapor alınması, davalının sorumlu tutulabileceği kaçak elektrik bedelinin duraksamasız belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik araştırma ve soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.