MAHKEMESİ : ILGIN SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 23/11/2011NUMARASI : 2011/250-2011/693Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde davalının ilamlı takip yaptığını,davalının fazladan istediği miktar için takibin iptal edildiğini, 17/03/2006 tarihinde Belediyenin hesabından 8.050.00.-TL tahsil edildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 6.109.88.-TL alacağın 17/03/2006 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini istemiştir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, taraflar birlikte ifa günü belirlememiş iseler de, muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur.(BK. 101/1.maddesi)O halde; zenginleşen ister iyiniyetli, ister kötüniyetli olsun kendisinden iade talep edilmeden önce temerrüde düşmüş sayılması olanaklı değildir. Sebepsiz zenginleşme nedeni ile alacak talebinde de gecikme faizi yürütülebilmesi için borçlunun yani haksız mal edinenin ya bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerektiğinden iade talebinde bulunulmasından itibaren temerrüt faizi işleyecektir. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 117.maddesinde de borçlunun temerrüdünün koşulları düzenlenmiştir.Somut olayda; davacı tarafından davalıya fazladan yapılan ödeme geri istenilmiş, davacı davalıyı dava tarihinden önce temerrüde düşürdüğünü ispat edememiştir. Mahkemece alacak miktarına 17/03/2006 ödeme tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi isabetli bulunmamıştır.Mahkemece dava dilekçesinde talep edilen miktar için dava tarihinden, talebin ıslah ile artırılan bölümü için ise ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekir iken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş,kararın bozulması gerekmiştir .Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.