Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5525 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11349 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 1. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 13/03/2014NUMARASI : 2012/576-2014/292Taraflar arasındaki ziynet ve kişisel eşyanın iadesi davasının ve nafaka artırım davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, nafaka artırım davasının reddine, ziynet ve eşya davasının kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; tarafların boşandığını, ziynet ve ev eşyalarının müşterek konutta kaldığını belirterek; düğünde takılan 15 çift bilezik, 10 cumhuriyet altını, 10 yarım altın, 10 çeyrek altın, 1 adet set şeklindeki ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde değeri olan 15.000 TL'nin ve davalıda kalan ev eşyalarının bedeli 5000 TL'nin tahsilini; ayrıca, yoksulluk nafakasının 600 TL'den 1500 TL'ye çıkartılmasını talep etmiştir.Davalı vekili cevabında; davacının kalan son birkaç ziynet eşyasını istediğini, davalının da gönderdiğini, daha önce bu talepleri ileri sürmediğini, ziynetlerin bir kısmını evlilik sürerken sattığını, bir kısmını da yanında götürdüğünü belirterek; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; nafaka artırımı talebinin reddine, 27.11.2013 tarihli kuyumcu bilirkişi raporunda hesap edilen, vasıfları belirtilen 28.023 TL ziynet eşyalarından, taleple bağlı kalınarak 15.000 TL'lik kısmının kabul edilerek 15.000 TL'nin davalıdan tahsiline, 04.07.2013 tarihli bilirkişi raporunda; 1 adet 37 ekran Vestel marka televizyon bedeli 150 TL, 1 adet uyku seti 100 TL, 19 parça halinde koli valiz içinde çamaşır ve kıyafetler olan 600 TL'den, toplam değeri 850 TL olarak belirlenen eşya bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmektedir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Davada, ziynet eşyalarının aynen iadesine, olmazsa bedelinin tahsiline karar verilmesi istenilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunun 297. Maddesi (HUMK 388 md) hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangibir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından herbiri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesini emredici kural olarak da getirmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde; ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde bedellerinin tahsilini istemiştir. Mahkemece, ziynet eşyalarının bedellerinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ziynet eşyaları nitelikleri gereği piyasadan aynen temini mümkün olan misli eşya olduklarından aynen iadesi her zaman mümkün olabilecek türden eşyalardır. Bu nedenle, mahkemece; talep olmasına rağmen, aynen iadeye hükmedilmeksizin, sadece bedele hükmedilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.