Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5512 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13159 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 13/05/2013NUMARASI : 2012/233-2013/107Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDava; kayıp kaçak bedelinin istirdatı istemine ilişkindir. Davacı dilekçesinde; Şubat 2001 ile Temmuz 2012 tarihleri arasında davalı tarafından müvekkiline gönderilen 17 adet faturaya kayıp bedeli olarak toplam 8.295,74.TL yansıtıldığını ve bu miktarın otel işletmecisi olarak davalı şirketin abonesi olan müvekkilinden tahsil edildiğini, sözkonusu edilen kayıp kaçak bedelinin, kaçak elektrik kullanmayan müvekkiline yansıtılmasının hukuka aykırı olduğunu, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin tespit edilmesi ve kayıp kaçak bedelinin bu kişilerden tahsil edilmesi yükümlülüğünün davalı tarafa ait olduğunu öne sürerek; müvekkilinden kayıp kaçak bedeli adı altında tahsil edilen 8.295,74.TL 'nin faturaların ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın reddine hükmolunmuş, sözkonusu hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Temyize konu uyuşmazlık; davalı elektrik idaresinin abonelerinden kayıp-kaçak bedeli alıp alamayacağı noktasında toplanmaktadır.Kayıp/kaçak miktarı, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı göstermektedir. Kayıp/kaçak bedeli elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin kayıp/kaçak bedeli oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedeldir.Davalı tarafından elektrik enerjisinin üretiminden, tüketicilere ulaştırılıncaya kadar oluşan elektrik eksikliği kayıp bedeli olarak; enerji nakil hatlarından çeşitli sebeplerle sayaçtan geçirilmeksizin, herhangi bir bedel ödemeden kullanılan elektrik bedeli de kaçak bedeli olarak diğer kullanıcı abonelere yansıtılmaktadır.4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4.maddesinin 1.fıkrasında, bu Kanun ile verilen görevleri yerine getirmek üzere E.. K..’nun kurulduğu belirtilmiş, aynı maddenin 2.fıkrasında E.. K..’na tüketicilere yapılacak elektrik satışlarında uygulanacak fiyatlandırmaya esas unsurları tespit etme görevi verilmiştir.E.. K.. kendisine verilen yetki ve görev doğrultusunda 11.08.2002 gün ve 24843 sayılı Resmi Gazetede “Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ"i yayımlamış ve lisans sahibi şirketlerde bu tebliğe uygun olarak tüketiciden kayıp/kaçak bedeli tahsil etmişlerdir.Ancak, tebliğin dayanağı olan 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4.maddesinde, Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu’na sınırsız bir fiyat belirleme hak ve yetkisi verilmemiştir.Elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından kaçak kullanmak suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin, kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmamaktadır.Diğer taraftan faturalara yansıtılan kayıp-kaçak bedelinin hangi miktarda olduğunun denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödendiğinin bilinmesi, şeffaflık ve hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarındandır. (HGK 21/05/2014 tarih, 2013/7-2454 E, 2014/679 K)Hal böyle olunca mahkemece, kayıp/kaçak bedelinin tüketicilerden tahsil edilemeyeceği kabul edilip, kayıp/kaçak bedeli adı altında davacı aboneden tahsil edilen bedeller tespit edilerek, varılacak sonuca göre davalıdan tahsili yönünde karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.