MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 1. ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİTARİHİ : 13/05/2014NUMARASI : 2013/63-2014/293Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili hakkında tarım arazisinde abonesiz ve sayaçsız enerji tüketimi yapıldığı gerekçesiyle hakkında 22.06.2010 tarih ve 65525 seri nolu kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağının düzenlenerek Suruç Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/206 esas sayılı ceza dosyası ile dava açıldığını ayrıca Şanlıurfa 1.İcra Müdürlüğünün 2011/1248 esas sayılı dosyası ile aleyhine 72.318,17.TL'lik ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak müvekkilinin kaçak tespit tutanağında belirtilen sayaçsız ve abonesiz tarımsal sulama faaliyetinde kullanıldığı iddia edilen elektrik trafosuyla ilgisinin bulunmadığını, ayrıca hakkında açılan ceza davasından beraat ettiğini, bu nedenlerle Şanlıurfa 1.İcra Müdürlüğünün 2011/1248 esas sayılı takip dosyasının teminatsız olarak durdurulmasına, davalı kurumca tutulan 22.06.2010 tarih 65525 seri nolu kaçak elektrik tespit tutanağı ve dayanak takip dosyasındaki 72.318,17.Tl.lik alacağın ve ferilerinin iptal edilerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın kısmen kabulüne, davalının davacı hakkında Şanluırfa 1. İcra müdürlüğünün 2011/1248 takip sayılı dosyasında başlattığı takibe konu 72.318,17 TL nin 11.508,71 TL lik kısmı dışında kalan 60.809,46 TL'lik kısmı yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir Dava konusu uyuşmazlık; tarımsal sulamada kullanılan kaçak tüketime ilişkin tahakkuk ettirilen faturadan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, 12.06.2012 tarihli celsede davaya Tüketici Mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilmiştir.4822 sayılı kanun ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nın 3.maddesinde tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi olarak tanımlamıştır. Aynı yasanın 23.maddesinin 1.fıkrasında ise bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılacağı hükmü yer almıştır.Bu bağlamda somut olay değerlendirildiğinde; uyuşmazlığın tarımsal sulamada kullanılan elektrik tüketimine ilişkin olduğu anlaşılmakta olup, davacının TKHK'da belirtilen “tüketici” tanımına girmediği açıktır.O halde, uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Hal böyle iken mahkemece; davaya genel mahkeme sıfatıyla bakılması gerekirken tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülmüş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.