MAHKEMESİ : BURSA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/12/2013NUMARASI : 2012/636-2013/1130Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; davalının hamam işletmecisi olduğunu, müvekkili kurum tarafından tahakkuk ettirilen atık su bedellerinin tahsili için başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini öne sürerek; itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile, davalının 26.637,70 TL asıl alacak ve 236,20 TL gecikme faizine yaptığı itirazın iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına karar verilmiştir.Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.Atık su kulanım bedelinden, fiili kullanım yapan gerçek ve tüzel kişiler kullanım süre ve miktarı ile sorumludur.HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebililecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.Somut olaya gelince; mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; davalı tarafın, atık suların uzaklaştırılması konusunda davacı tarafından verilen hizmetlerden yararlanması nedeniyle belirlenen atık su bedelinden sorumlu olduğu bildirilmiş, dava konusu atık su tahakkuklarına ilişkin olarak takibe konu her bir dönem için ayrı ayrı atık su bedeli hesabı yapmamış; davacı kurum tarafından tahakkuk ettirilen abone bilgileri borç listesini aynen tekrarlamış; ek raporda ise, tahakkuklara ilişkin olarak sondajlama usulü inceleme yaptığını açıklamış, mahkemece bu rapor doğrultusunda karar verilmiştir. Mahkemece mahallinde keşif yapılarak davalı tarafın defter ve belgeleri de incelenerek işyerinin büyüklüğü, çalışan personel sayısı, işyerinin müşteri kapasitesi belirlenip, davalının tüketilebileceği su ve atık su miktarının tespit edilerek, dava konusu atık su bedellerinin bilirkişi tarafından ayrıca denetime elverişli bir şekilde hesaplaması gerektiği kuşkusuzdur. Bilirkişi raporu yetersiz olup hükme esas alınamaz.Hal böyle olunca; mahkemece, öncelikle dosyanın aralarında kaçak atık su bedeli hesabı konusunda uzman olan mühendis ve mali müşavir bilirkişinin de bulunduğu üç kişilik başka bir uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, mahkemece mahallinde keşif yapılarak davalı tarafın defter ve belgeleri ile işyeri kayıtları da incelenerek, davalıya ait işyerinin büyüklüğü, çalışan personel sayısı, işyeri faaliyetinin yürütülmesindeki suyun rolü, işyerinin müşteri kapasitesi gibi unsurlar dikkate alınmak suretiyle, davalının takip konusu tahakkuka ilişkin sürelerde tüketilebilecek su miktarı ve buna bağlı olarak sorumlu olduğu atık su bedelinin duraksamasız belirlenmesi amacıyla ayrıntılı ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.