Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5414 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6158 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacılar vekili, dava dilekçesinde; müvekkili şirkete ait .. numaralı.. hattının borcu bulunmadığı halde 10/03/2009 tarihi saat 13:20 itibarı ile davalı şirket tarafından görüşmeye haksız olarak kapatıldığını, söz konusu hattın şebeke içi limitsiz sabit hatlarla sınırsız ve diğer.. numaralı ile %50 indirimli tarife ile ücretlendirdiğini, bu telefon hattının ödenmemiş borcu bulunmadığını ileri sürerek; aramalara kısıtlanan telefonun kısıtlılık halinin kaldırılmasına ve yine... numaralı telefonlar grup için ücretsiz tarifeden yararlandıkları halde ücretlendirildiklerinden bahisle bu telefonların borcu bulunmadığının tespitine karar verilmesi dava ve talep etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.Mahkemece, dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulü ile, davacı şirkete ait.. numaralı telefonun davalı şirket tarafından kısıtlamasının kaldırılmasına, ... numaralı hatların grup içi ücretsiz tarifesinden davacının talebi dışında çıkartıldığı anlaşılmakla bu hatların grup içi ücretsiz tarifeden kaynaklanan borcu dışında borcu bulunmadığının tespitine karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.HMK 266. hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir. .Somut olaya gelince, mahkemece; yargılama sırasında bilgisine başvurulan mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiştir. Rapor düzenleyen bilirkişinin telefon aboneliğinden kaynaklanan dava konusunda uzman olmadığı bu nedenle bilirkişi olarak dinlenemeyeceği kuşkusuzdur. Davalı tarafın talep edebileceği dava konusu bedelin, dava konusunda uzman bilirkişi tarafından denetime elverişli bir şekilde değerlendirilip, belirlenmesi gerekmektedir.Hal böyle olunca, mahkemece; dava dosyasının telefon aboneliğinden kaynaklanan dava konusunda bilişim ve telekomünikasyon alanında uzman bir bilirkişiye verilerek davalı tarafın talep edebileceği bedelin denetime elverişli bir şekilde değerlendirilip, hesaplanması için rapor düzenletilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, konusunda uzman olmayan bilirkişiden alınan yetersiz rapor doğrultusunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.