Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5398 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20230 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : KOCAELİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 27/06/2013NUMARASI : 2011/550-2013/552 Taraflar arasında görülen sebebsiz zenginleşmeden doğan alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, başkasının taşınmazına kendine aitmiş zannıyla dikilen fidan ve bina bedellerinin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, bina bedeliyle ilgili istemler konusuz kaldığından esas hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, fidan bedelleri hakkında açılan davanın ise kabulüne karar verilmiş; hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir . Dava, 30.09.2011 tarihinde açılmıştır. Davalılardan S.. B..'in davanın açılmasından önce 2006 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. 04.05.1978 tarih ve 4/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere ölü kişinin taraf ehliyeti bulunmadığından aleyhine dava açılamaz. Onun hakkındaki dava mirasçılar hasım gösterilmek suretiyle açılabilir. Bu kural 6100 sayılı HMK’nun 124.maddesinin ilk fıkrasında da benimsenmiş, ancak 3. ve 4. fıkralarda bazı istisnaların varlığı halinde karşı tarafın rızası olmadan hakim tarafından hasımdaki değişikliğe izin verilebileceği hükme bağlanmıştır. Belirtilmelidir ki, hiç kimse ölen ve taraf ehliyeti kalmayan bir kişiye karşı bu durumu bilerek dava açmaz. Böyle bir dava, ancak o kişinin öldüğünün bilinmemesi durumunda açılmış olabilir. Bu gibi hallerde ise, ölü kişi aleyhine dava açılması maddi bir hatadan kaynaklanmış olacağından ve davacının dürüstlük kurallarına aykırı bir davranışı bulunmayacağından, hakimin hasımdaki değişikliğe izin vermesi ve mirasçılarının davaya katılmasını sağlaması gerekir. Mahkemece, belirtilen kurallar çerçevesinde ölü kişinin mirasçılarının davaya katılması sağlanarak taraf teşkilinin temininden sonra esasa girilmesi gerekirken taraf teşkili temin edilmeksizin esasa müteallik hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.