Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5398 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3564 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE ... (TÜKETİCİ) MAHKEMESİTaraflar arasında görülen ...... Başkanlığı kararının iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada; ...... .......... kararının iptali istenmiş; mahkemece davanın kabulü cihetine gidilerek; ....Kaymakamlığı ...... .......... Başkanlığı'nın 07.05.2012 tarihli 2012/102 sayılı kararının iptaline karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından yargılama giderleri yönünden temyiz edilmiştir. Dosya içeriğinden; davalının ......... Kaymakamlığı ...... .......... Başkanlığı'na başvurarak; elektrik faturasına ... sene boyunca yansıtılan kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, personel satış bedeli, hizmet bedeli, personel sayaç okuma bedeli, iletişim sistemleri bedellerinin iade edilmesine karar verilmesini talep ettiği; ......... Kaymakamlığı ...... .......... Başkanlığı'nın 07.05.2012 tarihli 2012/102 sayılı kararı ile davalının talebini kabul ettiği; tüketiciden tahsil edilen kayıp kaçak ve okuma bedellerinin kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile sağlayıcıdan alınarak tüketiciye iadesine karar verdiği; eldeki davanın sağlıyıcı tarafından bu kararın iptali için tüketici aleyhine açıldığı anlaşılmaktadır. Temyize konu uyuşmazlık; davayı kazanan ve davada kendisini vekil ile temsil ettiren sağlayıcı lehine vekalet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği ve yargılama giderlerinin davalıya yüklenip yüklenemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Yargılama giderleri, kural olarak, davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir. (HMK 326/...) Davayı kazanan taraf davasını bir vekil vasıtası ile takip etmiş ise, haksız çıkan (davayı kaybeden) taraf yargılama gideri olarak vekalet ücretine de mahkum edilir. (HMK 323 .../ğ)Yargılama giderlerinin davada haksız çıkmış olan tarafa yükletilmesine ilişkin ana kuralın bazı istisnaları vardır; ...-Davanın açılmasına kendi hal ve davranışlarıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş davalı, yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilemez. (HMK 312/...)...-Davada haklı çıkmış olan taraf gereksiz yere davanın uzamasına sebep olmuş veya gereksiz gider yapılmasına sebebiyet vermiş ise yargılama giderlerinin tamamını veya bir kısmını ödemeye mahkum edilebilir. ...-Bir kişi davada sıfatı olmadığı halde, davacıyı, davalı sıfatı kendisine aitmiş gibi yanıltıp, kendisine karşı dava açılmasına sebebiyet verirse, davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddi halinde davalı yararına yargılama giderlerine hükmedilemez. Somut olayda bu istisnai hallerden hiç biri sözkonusu olmadığına göre mahkemece genel kural gereğince davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm kurulan tüketici aleyhine yargılama giderlerinin yükletilmesi ve kendisini vekil ile temsil ettiren davacı sağlayıcı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken; davanın kabulüne yol açan eksikliğin davalıdan kaynaklanmadığı ve davanın açılmasına davalının sebebiyet vermediği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu sebeple hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.