Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5381 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20419 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : SOMA 2. ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 17/04/2013NUMARASI : 2013/60-2013/135 Taraflar arasında görülen iştirak nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, davalı eski eşiyle Soma Aile Mahkemesinin 2004/302 Esas 2004/412 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma ilamı ile birlikte müşterek çocuk Duygu'nun velayetinin kendisine bırakıldığını, boşanma ilamı ile birlikte Duygu için nafaka takdir edilmediğini, görme özürlü olup, sakatlık maaşı dışında başka bir gelirinin bulunmadığını, davalının maddi durumunun iyi olduğunu öne sürerek, küçük Duygu yararına aylık 300,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı H.. B.. usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmamış, herhangi bir cevap bildirmemiştir. Mahkemece, dosya kapsamına göre, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı temyiz etmiştir. TMK’ nun 182/2. maddesine göre boşanma veya ayrılık vukuunda, velayet kendisine verilmeyen eş, küçük çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup tarafların iradesine tabi kılınmamıştır. Somut olayda; davacının ev hanımı olduğu, 3 ayda bir 1.100 TL özürlü maaşı aldığı, babasına ait evde oturduğu, % 90 oranında görme bozukluğu mevcut olduğu; müşterek çocuğun 11 yaşında orta 1 öğrencisi olduğu; davalının ise özürlü olup, 3 ayda bir 750 TL maaş adığı anlaşılmaktadır. Buna göre; davalı babanın da göre ekonomik durumu ve ödeme gücü oranında küçüğün bakım ve eğitim giderlerine katkıda bulunması zorunludur. Davalının tespit edilen ekonomik durumu sadece nafakanın miktarını tayinde gözönüne alınmalıdır. O halde mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, küçüğün yaş, eğitim ve bakım giderleri dikkate alınarak nafaka takdir edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.