Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5310 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3593 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davalının taşınmazına davacı tarafından yapılan iyileştirme bedelinin tahsili için başlatılan İstanbul 12.İcra Müdürlüğünün 2002/7184 Esas sayılı dosyasında davalının takibe itirazının iptali ve inkar tazminatının davalıdan tahsili talep edilmiştir.Birleşen davada ise 12.000 TL ecrimisilin tahsili talep edilmiştir.Mahkemece; asıl davada davanın kabulü ile 5.852 TL'nin 15.06.2000 tespit tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen davada ise 8.152 TL ecrimisilin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Hükmü, davacı (birleşen davalı) vekili temyiz etmektedir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, davada İstanbul 12.İcra Müdürlüğünün 2002/7184 sayılı dosyasında davalının takibe itirazının iptali ve inkar tazminatının tahsili talep edilmiştir. (İcra takibi 04.04.2002 tarihli ve 5.852 TL asıl alacak 8.426,88 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.278,88 TL için ilamsız takiptir.)İcra İflas Kanununun 67.maddesine göre açılan itirazın iptali davası, açılış şekil ve süresi doğurduğu sonuçlar bakımından tahsil davasından farklıdır. İtirazın iptali davasında mahkemece sadece itirazın iptaline ve şartları varsa tazminatın tahsiline karar verecek, tahsil davasında ise alacağın ve istek varsa faizin tahsiline karar verecek, tahsil talebi ile inkar tazminatı istemi de varsa bu tazminat istemini reddedecektir. Çünkü inkar tazminatı istemi sadece itirazın iptali davalarında öngörülmüştür.Açıklanan bu açılış koşulları ve doğurdukları sonuçlar itibariyle itirazın iptali ve inkar tazminatı talebi ile tahsil isteminin bir arada dava edilmesi mümkün değildir.Somut olayda, dava itirazın iptali davası olup, mahkemece yapılacak yargılama ile alacağın varlığı ve miktarı tespit edilerek, tespit edilecek alacak miktarı ile ilgili olarak borçlunun vaki itirazının iptaline karar verilmesi gerekirken, alacağın tahsiline hükmedilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.