MAHKEMESİ : ADANA 2. TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 26/02/2014NUMARASI : 2013/132-2014/466Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde, davacının 14.09.2011 tarihli harici "Gayri Menkul Satış Sözleşmesi" gereğince davalı yükleniciden 7 nolu daireyi satın aldığını, sözleşme gereğince ödeme planı yapıldığını, buna göre 235.000 TL daire bedelinden 100.000 TL'nin 30.09.2011 tarihinde ödendiğini, davalının inşaatı zamanında bitiremediğini belirterek 13.12.2012 tarihli ihtarname çekerek sözleşmeyi feshettiklerini, ödenen 100.000 TL peşinatın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında, davacının 30.09.2011 tarihinde 100.000 TL ödemediğini, davalının daireyi zamanında bitiremediğini, sözleşmeyi karşılıklı feshettiklerini beyan etmiştir.Mahkemece; sözleşmenin 14.09.2011 tarihinde yapıldığını, 30.09.2011 tarihinde davacının 100.000 TL ödediğine dair belge sunamadığını belirterek davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.Dosya kapsamından, davacı ile davalı yüklenici arasında düzenlenen 14.09.2011 tarihli "Gayri Menkul Satış Sözleşmesi" gereğince B Blok, 7 nolu dairenin davacıya 235.000 TL'ye satılması konusunda anlaşma yapıldığı, dairenin 29.10.2012 tarihinde teslim edileceğinin kararlaştırıldığı ve sözleşmenin 6.maddesinde ödeme planı başlığında "Peşinat 100.000 TL – 30.09.2011, ara ödeme kalan 135.000 TL tapu tesliminde nakit ödenecektir." ifadesinin yazıldığı anlaşılmaktadır.Davacının, ödediğini iddia ettiği 100.000 TL'nin davalıya elden verdiği ve karşılığında imzalı belge almadığı, sözleşmede de 100.000 TL'nin sözleşme tarihi 14.09.2011 tarihinden sonraki tarih olan 30.09.2011 tarihinde ödeneceğine ilişkin taraflar arasında anlaşma sağlandığı açıktır.HMK.nun 225 vd. (HUMK.nun 344 vd.) maddelerinde, bir davayı ispat yükü kendisine düşen tarafın o maddi olayı başka delillerle ispat edemediği takdirde, diğer tarafa (davalıya) yemin teklif etme hakkı bulunmaktadır.Bu durumda, ispat yükü kendisinde olan davacının ödediğini iddia ettiği 100.000 TL yönünden dosyaya başka delil ibraz edemediği ve 19.02.2013 tarihli dilekçesinde açıkça "yemin" deliline dayandığına göre; mahkemece; davacının davalıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.