MAHKEMESİ : ANKARA 4. TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 27/09/2013NUMARASI : 2012/2118-2013/2866 Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin Ankara İli, . ilçesi, 45833 ada, 1 parselde bulunan ..Mahallesi, ..Cad. .. Sok...Konut Yapı Koop. B Blok 16 numarada bulunan konutuna su aboneliği için davalı kuruma başvuruda bulunduğunu, davalı kurumca 789,16 TL şebeke hisse bedeli, 825,52 TL kanal katılım bedelinin davacıdan tahsil edildiğini, alınan bu bedelin haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, davacıdan tahsil edilen bu bedellerin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, idarece haksız olarak kanal katılım bedeli ve şebeke ücreti talep edildiği iddiasının yerinde olmadığını savunup, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabulü ile davacının 100,62 TL kanal katılım ve 231,39 TL şebeke hisse bedeli olmak üzere toplam 332,01 TL'den sorumlu olduğunun tespitine, fazla ödenen 367,99 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporu, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Zira, bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39. maddesinde; "Su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payları: KP=(LXT)/2XN Formülüne göre hesaplanan değerdir. Bu değer gayrimenkulün vergi değerinin %2'sini geçemez."denilmektedir. Yine formülde "Adil bir katılımın sağlanmasına yönelik katsayının N ile ifade edildiği, gayrimenkulün toplam inşaat alanının S ile ifade edildiği, N'nin ise S/1000 olduğu (N=S/1000) olduğu" belirtilmiş bulunmaktadır. Bilirkişi raporunu hazırlarken, formülde ifade edilen birim değerleri tek tek ele alıp uygulamak zorundadır. Hükme esas alınan raporda, bilirkişinin (N=S/1000) yerine, arsapayı oranını uyguladığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle rapor, hüküm kurmaya elverişli değildir. Mahkemece, ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesinde öngürülen, formülde belirtilen birim değerler gözetilerek, yeniden alınacak bilirkişi raporundan sonra, hasıl olacak sonuç dairesinde bir hüküm verilmesi gerekmektedir. Eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.