Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5276 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20266 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : FATSA SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/06/2013NUMARASI : 2007/838-2013/529 Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin babası A.Y.. ile davalı arasında yapılan sözleşmeye göre davacının babasının davalıdan arazi satın aldığını, arazinin davalıya ait olmadığını daha sonra öğrendiklerini, davacının arazinin asıl sahipleri olan Sami Yücel mirasçıları tarafından araziden atıldığını, davacının babası tarafından davalıya 1 Mart 1981 yılında 70.000 TL'nin ödendiğini, bu bedelin bugün itibariyle karşılığının davalı tarafından davacıya ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, şimdilik fazlaya dair hakları saklı kalmak koşuluyla davacının davalıdan 1.000,00 TL alacaklı olduğuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın aktif ve pasif husumet yokluğu, zamanaşımı ve görev yönünden incelenmesi ile esasa girilmeksizin davanın reddini, aksi takdirde davacının kendisi ile davacının iddia ettiği gibi bir ilişkisinin olmadığını, davacının babası ile yapıldığı iddia edilen sözleşme ilişkisini kabul etmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın husumet yokluğu ve zamanaşımı yönünden reddine dair kesin karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Her ne kadar; mahkemece verilen kararın kesin olduğu belirtilerek hüküm kurulmuş ise de; kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz yolu açık olan karar niteliğinde olması nedeniyle işin esasının incelenmesine geçilmiştir. Somut olayda, davalı T. E ile davacının murisi A, Y.. arasında 01.03.1981 tarihinde düzenlenen adi yazılı Gayrimenkul Satış Zilyetliği Teslim Senedi bulunduğu, bu senet gereğince Fatsa'nın Kurtuluş mahallesi ... Köyü semtinde bulunan 500 m2 arsanın 70.000 TL bedelle satıcı T. E.. tarafından alıcı A.Y..'a satıldığı ve zilyetliğinin alıcıya teslim edildiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından davaya konu yerin herhangi bir tapu kaydının bulunmadığı, ada ve parsel numarasının belli olmadığı, davalının zilyetliğinde iken davacının babasına satıldığı, dava konusu yerin zilyetlik devrinden itibaren önce davacının babasının zilyetliğinde, davacının babasının ölümünden sonra da dava açılıncaya kadar davacının zilyetliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu husus iki tarafın da kabulündedir. Bu durumda ise, Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarına göre, zamanaşımı süresi işlemez.. Fatsa Sulh Hukuk Mahkemesinin 29.01.2008 tarihli Mirasçılık Belgesi ile, davacının murisi A.Y..'ın 31.03.1992 tarihinde öldüğü, mirasçılarının Z. K.. ..), N. K.k (.), K. K.. ., A.Y.., P. Ç.., T.. Y.., G. Y..), H. F., K. G.. .N. F.. ve .F.. olduğu tespit edilmiştir. Davanın sadece muris Ali Yıldız mirasçıcı T.. Y.. tarafından açıldığı, diğer mirasçıların davaya davacı sıfatı ile dahil edilmediği anlaşılmıştır..O halde mahkemece, muris A. Y.. mirasçılarının davacı sıfatı ile davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmak suretiyle, davalı tarafın zamanaşımı itirazlarının reddi ile işin esasına girilip, deliller toplanarak, hasıl olacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. .Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.