MAHKEMESİ : ELBİSTAN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/12/2013NUMARASI : 2013/202-2013/743Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı C.. A.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalıların, .. İlçesi, .. Mah. .. ada .. parsel sayılı taşınmaz üzerinde inşa edilecek konutlardan, D Blok 6 no.lu dairenin henüz inşaat aşamasında iken alım-satımı konusunda anlaştıklarını, taşınmaz yapım işini davalılardan C.. A..'ün üstlendiğini, müvekkili davacının taşınmaz bedeli olarak toplam 25.600 TL'yi çeşitli tarihlerde her üç davalının birlikte para çekme yetkisinin bulunduğu banka hesabına yatırarak ödediğini ancak bir süre sonra davalı C.. A..'ün taşınmazı başkasına sattığını söylediğini ve davalıların dava konusu taşınmazı müvekkili adına devir ve tescil işlemlerini gerçekleştirmediklerini belirterek, taşınmaz satışı için ödediği 25.600 TL'nin bankaya yatırıldığı tarihlerden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili duruşmadaki beyanında ise, davalılar S.. K.. ve H. M.. D.. hakkında açtıkları davadan feragat ettiklerini belirtmiştir.Davalı C.. A.. ve vekili duruşmadaki beyanlarında; yersiz açılan davanın reddini istemiştir.Davalılar S.. K.. ve H. M.. D.. duruşmadaki beyanlarında; davalı Cuma'nın müteahit, kendilerinin ise davalı Cuma'nın isteği ile önce kooperatif üyesi sonrasında da gayri resmi temsilci olduklarını, bankadan 3 hesap yolu ile parayı çektiklerini ve çektikleri parayı davalı Cuma'ya verdiklerini, davacının göndermiş olduğu paranın daire alımı nedeni ile kooparatife ödenen üyelik aidatı olduğunu, davalı Cuma'nın daireyi teslim etmediği gibi aldığı paraları da iade etmediğini belirtmişlerdir.Mahkemece; davalı C.. A.. yönünden davanın kabulü ile 25.600 TL'nin bankaya yatırıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı C.. A..'den tahsiline, diğer davalılar bakımından ise davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davalı C.. A.. vekilince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın aşağıdaki bent kapsamın dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.818 sayılı BK'nun 101.maddesinde "Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur" hükmü getirilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 117.maddesinde de bu hüküm "Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer" şeklinde düzenlenmiştir. Temerrüt ya bir ihtar çekilmesi ya da dava açılması gibi bir hukuki işlem ile gerçekleşir. Mahkemece, davacı tarafından ödenen ve iadesine karar verilen bedele faiz işletilebilmesi için, borçlunun temerrüte düşürülmüş olması gerekir. Sebepsiz zenginleşme nedeni ile alacak talebinde de talep edilen alacağa gecikme faizi yürütülebilmesi için borçlunun yani haksız mal edinenin ya bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerektiğinden, ancak bu şekilde gerçekleşen bir iade talebinden itibaren temerrüt faizi işleyecektir. O halde; zenginleşen ister iyiniyetli, ister kötüniyetli olsun kendisinden iade talep edilmeden önce temerrüde düşmüş sayılması ve alacağa faiz işletilmesi olanaklı değildir. Somut olayda; davacı tarafından, davalının, dava tarihinden önce temerrüde düştüğünü gösteren bir belge sunulmamıştır. Bu nedenle, temerrüt tarihinin dava tarihi olarak kabulü, talep edilen faizin işlemeye başlayacağı tarihin de dava tarihi olması gerekir.Mahkemece, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar gözetilmeden hükmedilen alacak miktarına bankaya yatırıldığı tarihten itibaren faize hükmedilmiş, olması doğru değilse de, belirtilen hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK. 438/VII. maddesi gereğince hükmün 1.fıkrasında yer alan; "bankaya yatırıldığı tarihten itibaren" ifadesi çıkarılarak, yerine "dava tarihi olan 28.03.2013 tarihinden itibaren" ifadesi yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 31.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.