Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5242 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12248 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : BURHANİYE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/05/2013NUMARASI : 2012/217-2013/340Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili; vasiyetçi S.. G..'in Edremit 2. Noterliğinin 02.09.1994 tarihli vasiyetnamesi ile, müvekkili lehine vasiyette bulunduğunu; vasiyetnamenin açılıp okunduğunu belirterek; vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.Davalı taraf savunmasında; tenkis davası açtıklarını,bu iki davanın birleştirilmesini, bu talebin kabul görmemesi durumunda, tenkis davasının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafça süresinde temyiz edilmiştir.Davada, vasiyetnamenin tenfizi istenilmiştir. Vasiyetnamenin tenfizine karar verilebilmesi için, vasiyetnamenin usulüne uygun açılıp okunması ve vasiyetnameye ilişkin bir itirazın bulunmaması gerekir.Oysa, davalı cevap dilekçesinde; söz konusu vasiyetname ile ilgili olarak tenkis davası açtığını, derdest bulunduğunu ileri sürmüştür.Tenkis davası, TMK'nun 560-562 maddelerinde düzenlenen, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen gerek ölüme bağlı ve gerekse sağlararası kazandırmalarının kural olarak saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar tarafından mirasbırakanın tasarruf edebileceği sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır. Bu yönüyle bakıldığında tenkis davası Miras Hukukuna özgü bir iptal davası olarak kabul edilmelidir. (G.Antalya, Miras Hukuku, İstanbul, 2003, s.305). Tenkis, açıkladığımız sebeplerle saklı payın yaptırımıdır (H.Hatemi, Miras Hukuku, İstanbul, 2004, s.23).Tenkis, saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan, bu yetmezse, en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlararası kazandırmalardan yapılır (TMK.md.570).Bu durumda, mahkemece; tarafları ve konusu aynı olan davaların, aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeniyle, birleştirilmesinin ve birlikte görülmesinin, usul ekonomisi açısından daha uygun olup olmayacağının değerlendirilip, tartışılmamış olması; ayrıca, birleştirme kararı verilmediği takdirde tenkis davasının kesinleşmesi beklenip, sonucu dairesinde hüküm kurulması gerektiği halde, bu hususta eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.