Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5221 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2556 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde araç değer kaybı bedeli 11.000 TL , 2.000 TL manevi zarar olmak üzere toplam 13.000 TL tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddi, diğer davalılar yönünden kısmen kabulü, manevi zarar talebinin sübut bulmadığından reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı ... ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, müvekkiline ait 2011 model ... marka.... cinsindeki aracın temizlenmesi için davalılara ait işyerine bırakıldığını, işyerinde çalışan davalı ... tarafından araca hasar verildiğini, hasar nedeniyle aracın değerinde azalma meydana geldiğini belirterek, araç değer kaybı bedeli olan 11.000 TL ile değer kaybına uğrayan aracın sıfır araç olması ve bu zarar nedeniyle çalışamaması neticesinde ticari itibarının zedelendiğini belirterek 2.000 TL manevi zarar olmak üzere toplam 13.000 TL tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davalı ...'ın söz konusu işyeri sahibi olmadığı ve kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı anlaşıldığından ...'a yönelik davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, manevi zarar olgusunun ispatlanamaması nedeniyle manevi zarar talebinin reddine, dava konusu araçta meydana gelen değer kaybı açısından ise diğer davalı ... ve ...'a yönelik davanın kısmen kabulü ile 8.300 TL araç değer kaybı alacağının müştereken ve müteselsilen tahsili cihetine gidilmiş, hüküm davalı ... ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, başlangıçta davalılar ... ve ... aleyhine açılmıştır. Yargılama sırasında davalı ...'a dahili davalı olarak tebligat yapılarak davaya dahil edilmiş ve bunun üzerine hüküm, davaya dahil edilen ... hakkında da kurulmuştur. Usul Yasasında dava açıldıktan sonra diğer kişilerin davaya dahil edilmek suretiyle davalı sıfatını kazanması ve husumetin bu kişilere yöneltilmesi konusunda bir düzenleme yer almamaktadır. Bu nedenle dava, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilenlerden başka kimselere teşmil edilemez. Davalı ... hakkında usulüne uygun açılmış bir dava bulunmamaktadır.O halde mahkemece; hakkında usulüne uygun biçimde açılmış bir dava bulunmadığı ve davada taraf olmadığı anlaşılan ... hakkında yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.