Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5208 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2826 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile davalı (arsa sahibi) aralarında imzalanan .... 27.Noterliğinin 34015 yevmiye nolu 18.10.1995 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine göre davalıya ait olan tapunun 22 pafta 2805 parsel (yenisi 986 ada 1 parsel) de kayıtlı taşınmaz üzerinde inşa edilmekte olan A Blok 6.kat denize bakan dairenin davalı tarafından 200.000 TL bedel mukabilinde davacıya satmaya vaat ve taahhüt edildiğini, bu satış vaadi sözleşmesi gereği 200.000 TL’nin davalıya ödendiğini; müvekkilinin edimini ifa etmesine rağmen davalı tarafından tapu devrinin yapılmadığını, bu sebeple davalı hakkında daha önce davacı tarafından ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesine bu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak dava konusu yerin davacı adına tescili için tapu iptal tescil davacı açıldığını, ifa imkansızlığı nedeniyle davanın reddedildiğini bu ilamın kesinleştiğini şimdi ise tapu devrinin yapılmamasından dolayı gayrimenkul satış vaadine konu binanın rayiç değeri kadar davacının alacaklı olduğu ileri sürülerek dava dilekçesinde 80.000 TL, ıslah dilekçesinde 55.000 TL toplam 125.000 TL’nin davalıdan tahsili talep ve dava edilmiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; dava konusu 2805 sayılı parselin imar sonucunda 986 ada 1 parsele gittiğini, bu parselinde ifraz edilerek 986 ada 3 ve 4 parseli oluşturduğunu, 986 ada 3 parselin tamamının davalı adına arsa niteliği ile kayıtlı olduğu, 986 ada, 4 parsel üzerinde ise inşaat yapıldığını, kat irtifakı kurulduğunu bu parselde davalının payının bulunmadığını, davalının sahip olduğu davaya konu 986 ada 3 parselin keşif gününde ve halen boş arsa olarak durduğunu, dolayısıyla satış vaadi sözleşmesinin ifasının mümkün olmadığını, dava konusu 90 m²’lik dairenin dava tarihi itibariyle bilirkişi tarafından serbest piyasa rayiç değerinin 125.000 TL olarak belirlendiğini, davacının 125.000 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, davacı taraf daha önce davaya konu gayrimenkul satış vaadine dayalı olarak davalı aleyhine tapu iptal tescil davası açmış, ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.05.2008 tarihli 2007/887 E.-2008/487 K.sayılı ilamı ile davanın ifa imkansızlığı nedeniyle reddine karar verilmiş, ilam Yargıtay 14.Hukuk Dairesi tarafından onanmış, bu ilam 11.09.2010 gününde kesinleşmiştir. Bu durumda ifanın imkansız hale geldiği tarih önceki red kararının kesinleşme tarihi (11.09.2010) olup BK.nun 96.maddesine göre bu tarihteki taşınmazın rayiç değerine hükmolunması gerekirken, daha sonraki tarih olan dava tarihi itibariyle belirlenen rayiç değerin hüküm altına alınması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.