MAHKEMESİ : BOR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/02/2014NUMARASI : 2013/20-2014/80Taraflar arasındaki kaçak elektrik davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; davacının tarımsal sulama yapmak amacı ile Bor Medaş İşletme Müdürlüğü'ne başvurduğunu, 28.04.2011 tarihli yazı ile ön izin ve şantiye enerjisi müsaadesi aldığını, alınan izin üzerine elektrik hattı projesi hazırlandığını, projenin onaylandığını, işletme müdürlüğüne verdiği 11.08.2011 tarihli dilekçe ile onaylanan projeye istinaden hat çekim işleminin yapıldığını, abonelik işlemlerinin tamamlanmasını talep ettiği, bu tarihten sonra hiçbir kurum yetkilisinin abonelik için gelmediğini, 15.09.2011 tarihinde başka bir ekibin gelerek kaçak elektrik tutanağı tanzim ettiğini, müvekkilinin tarımsal sulama için enerji kullanmadığını, arazideki inşaat ihtiyaçları için gerekli olan kadarıyla enerji kullanımı söz konusu olduğunu, bunun da maddi değerinin 5,00 TL olduğunun davacı aleyhine açılan ceza davasında belirlendiğini, davacı olay sonrası aboneliğinin yapılmasını talep ettiğinde cezanın ödenmemesi halinde abonelik yapılmayacağının söylendiğini, bedeli itiraz ve yasal haklarını saklı tutarak 10.01.2012 tarihinde ödemek zorunda kaldığını, bu nedenle fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 16.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; tutulan kaçak elektrik tutanağının usulüne uygun olarak düzenlendiğini, abonelik işlemleri için geçici kabul heyeti oluşturulduğunu ancak davacı tarafça sunulan dilekçede adres bulunmaması nedeni ile işlemlerin yapılamadığını, 15.09.2011 tarihinde tesiste yapılan kontrolde can ve mal güvenliğini tehlikeye sokacak şekilde sisteme bağlantı yapıldığı ve yasal olarak sayaç tesis edilmeden enerji kullanıldığı tespit edilerek kaçak elektrik tutanağı tanzim edildiğini, yapılan işlemin Enerji Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 13. maddesine uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; davacının fiilen dağıtım anlaşması ve parkende satış sözleşmesi akit edilmeksizin ve elektrik şirketince bağlantı yapılmaksızın mühür altına alınmamış, ölçü sistemi ve sayaç üzerinden tüketim yapıldığı, E.P.M.H. Yönetmeliğinin 13. maddesi uyarınca yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı şekilde elektrik enerjisi tüketilmesinin kaçak elektrik tüketimi sayılacağı, davacı tarafından kullanılan sayacın yasal olarak oluşturulan bir sayaç olmadığı, mühürsüz olduğu, davacının kullanımının kaçak elektrik olarak kabulünün gerektiği gerekçe gösterilerek, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Somut olayda; davacının 25.04.2011 tarihinde dilekçe ile davalı şirkete başvuruda bulunarak kendi taşınmazı için enerji talebinde bulunduğu, davalı şirketce davacıya enerji müsadesi verildiği, bunun üzerine hazırlanan tesis projesinin davalı şirketce onaylandığı, proje onaylanması sonrasında bağlantı anlaşmasının yapılmadığı, 15.09.2011 tarihinde davalı şirketce tarımsal sulama tesislerinde yapılan kontrollerde davacının abonesiz olarak elektrik kullandığı belirlenerek 1349 sayılı kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiği, tutanakta, elektriğin sayaçtan geçtiğinin, ancak abonesiz olarak kullanıldığının belirtildiği, davalı şirketçe davacıya 50 gün karşılığı 16.605,00 TL kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiği, davacının ise 16.907,00 TL bedeli ihtirazi kayıtla ödediği, taraflar arasında perakende satış sözleşmesinin 26.10.2011 tarihinde akit edildiği anlaşılmaktadır.Kaçak elektrik tutanağı tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi hükmünde, dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahele ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketimi olarak tanımlanmıştır.Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13/1. maddesine göre, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketilmesi kaçak elektrik kullanımı sayılır. Hal böyle olunca, davacının eyleminin yönetmelik kapsamında kaçak elektrik kullanımı olarak kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur.Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit Tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olup, tarafları bağlar. Yargılama sırasında tutanak mümzileri tanık sıfatı ile dinlenmemiş, davacının tutanak tarihindeki kaçak enerji tüketimi miktarının şekilde saptandığı hususu araştırılmamıştır. Mahkemece yapılması gereken iş; tutanak mümzileri tanık sıfatı ile dinlenmesi, kaçak kullanım tarih aralığında yürürlükte bulunan tarife uyarınca kaçak kullanım miktarının ve bedelinin tespiti amacıyla, alanında uzman bilirkişi heyetinden denetime elverişli bilirkişi raporu alınması, davacının fazla ödeme yaptığının tespit edilmesi halinde, bu miktarın istirdadına karar verilmesi olmalı iken eksik araştırma ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.