Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5169 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3802 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİTaraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının annesi ile davalı babasının... 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.12.2010 tarihli kararı ile boşandıklarını, boşanma davası sırasında davacı müşterek çocuğun reşit olması nedeniyle lehine nafaka takdir edilmediğini ancak davacının üniversite öğrencisi olup herhangi bir işte çalışmadığını belirterek aylık 600 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, 18.02.2011 tarihinde kesinleşen boşanma, tazminat ve nafaka istemine ilişkin ... 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/75-526 E.K. Sayılı boşanma davasında, yardım nafakası talebinde bulunan davacı ...'ın şartların oluşmaması nedeniyle nafaka talebinin reddine karar verildiği, bu kararın görülen iş bu davada kesin hüküm teşkil ettiği anlaşılmakla davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğinden; ...2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/75-526 E.K. Sayılı boşanma, tazminat ve nafaka istemine ilişkin davada, davacı ... tarafından üniversite öğrencisi olup eğitim hayatının devam ediyor olduğu gerekçesi ile davalı taraftan yardım nafakası talebinde bulunulduğu, mahkemece yardım nafakası koşulları oluşmadığından talebin reddine karar verildiği ve bu kararın tarafların temyiz etmemesi üzerine 18.02.2011 tarihinde kesinleştiği, eldeki yardım nafakası talepli davanın 20.09.2011 tarihinde açıldığı; davacının 1990 doğumlu olup, Kocatepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi 1.sınıf öğrencisi olduğu; davalı babanın ise emekli astsubay olarak gelirinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Yukarıdaki bilgiler ışığında mahkemece; davacının nafaka talebi, daha önce boşanma davası ile birlikte görülen yardım nafakasına ilişkin 02.03.2010 tarihinde açılan davadaki koşullara göre kesin hüküm nedeniyle reddedilmiş olup, iş bu davanın açıldığı 20.09.2011 tarihine kadar geçen süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik koşullarında değişme olduğu açıktır. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, davacının üniversite öğrencisi olup eğitim hayatının devam ediyor olması ve herhangi bir gelirinin bulunmaması dikkate alındığında; davacının talebinin reddine karar verilmesi Türk Medeni Kanunu'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun görülmemiştir. O halde mahkemece yapılacak iş; davacının giderleri ve nafaka yükümlüsü davalı babanın geliriyle orantılı şekilde, ülke ekonomisindeki gelişmeler ve enflasyon nedeniyle paranın satın alma gücünün azalması hususları gözönünde bulundurularak, TMK'nın 4. Maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak, davanın açıldığı tarih itibariyle nafaka takdiri için gerekli koşulların oluştuğunun tespit edilmesi durumunda uygun miktarda yardım nafakasına hükmetmek olmalıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.