Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5165 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3346 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen ecrimisil davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların ortak murisi olan babalarının hisseli maliki olduğu ... ilçesi, ... köyü 1872, 1873 ve 1874 parsel sayılı taşınmazlara davalı kurum tarafından kamulaştırma yapılmaksızın yol geçirmek ve şantiye kurmak suretiyle el atıldığını bu nedenle taşınmazların davacılar tarafından kullanılamadığını belirterek taşınmazlara el atılan 1999 yılından itibaren toplam 11.500 TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazlardan 1873 parsele 2001 yılında, 1872 ve 1874 sayılı parsellere ise 2006 yılında Karayolları tarafından şantiye sahası olarak ve taş dökülmek suretiyle fiilen el atıldığı, taşınmazlardan 1873 parsel yönünden 2005 yılında bedel tespiti ve tescil davası açıldığından bu davanın dava tarihi olan 2005 yılından geriye doğru ve davacıların hissesine göre hesaplanan toplam 3.109,42 TL, 1872 ve 1874 parseller yönünden ise, davalının fiilen el atma tarihi olan 2006 yılından itibaren davacıların dava tarihine göre geriye doğru isteyebileceği 2006 ve 2007 yılları için hesaplanan 1.971,93 TL ile 8.248,84 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Ecrimisil davaları haksız fiil benzeri davalar olup, ecrimisil miktarının en çoğu tam gelir yoksunluğu en azı ise asgari kira bedelidir. Yargıtayın yerleşmiş uygulamaları doğrultusunda kira geliri üzerinden ecrimisilin belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest koşullarda getirebileceği kira parası emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak (taşınmazın büyüklüğü ve çevre özellikleri de nazara alınarak) rayice göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil miktarı ise, ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE (TEFE) artış oranının tamamı yansıtılmak suretiyle belirlenecek miktardan az olamaz. Bilirkişi raporunu hazırlarken, raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. HUMK. nun 281.maddesine göre, bilirkişi raporu Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir. Ayrıca bir mahkeme kararının gerekçesi, davaya konu maddi olguların mahkemece ne şekilde nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hangi hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyar; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki bağlantıyı gösterir. Tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız bulunduklarını anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay'ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla ortaya koyan, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek bir açıklık taşıyan gerekçe bölümünün bulunması zorunludur. Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiğini öngören Anayasa'nın 141/3. maddesi ve ona koşut bir düzenleme içeren HMK. nun 297. maddesi (HUMK. nun 388. maddesi), işte bu amacı gerçekleştirmeye yöneliktir. Somut olayda; mahkemece bilirkişi incelemesine gerek görülmüş, bu nedenle görevlendirilen ziraat bilirkişileri alınan son raporda, davacıların murisine ait hisseye isabet eden beş yıllık ecrimisil bedelinin toplam 32.481,80 TL olup davacıların her birinin hissesine karşılık eşit olarak 6.090,33 TL ecrimisil talep edilebileceğinin bildirilmesine rağmen; mahkemece dava konusu edilen taşınmazlar için herhangi bir gerekçe gösterilmeden 1872 parsel yönünden 1.971,93 TL, 1873 parsel yönünden 3.109,42 TL ve 1874 parsel yönünden 8.248,84 TL ecrimisil hüküm altına alınmıştır. Diğer bir anlatımla, mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak yapılan hesaplamada izlenen yöntem, hükmün gerekçesinden anlaşılamamaktadır.Şu durumda; mahkemece yapılan hesaplamanın ve dolayısıyla hükmün gerekçesinin denetime elverişli bulunmaması usul ve yasaya aykırı olup, hüküm bu nedenle bozulmalıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.