MAHKEMESİ : KAYSERİ 5. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 12/09/2013NUMARASI : 2012/819-2013/696 Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada; aylık 750,00 TL olarak ödenmekte olan yoksulluk nafakasının, nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığı belirterek; aylık 3.000,00 TL'ye çıkarılması talep edilmiştir. taraf davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş; dava tarihinden başlamak üzere nafakanın aylık 1.750,00 TL artırılmak suretiyle aylık 2.500,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 176/4.maddesi gereğince, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyeti gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu bağlamda iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir.Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 1955 yılında evlenip, 2005 yılında boşandıkları, boşanma dosyasının yargılaması sırasında tensiple davacı lehine aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, boşanma davasının yargılaması sonunda aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin bozma kararı sonrasında davacı lehine aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği ve bu kararın kesinleştiği, davacının ev hanımı olduğu, kızı adına kayıtlı evde tek başına yaşadığı, davalının emekli olduğu, aylık 15.000,00-20.000,00 TL arasında kira gelirinin bulunduğu,kendine ait evde tek başına yaşadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca mahkemece, artırılması istenen yoksulluk nafakasına hükmedilen 2008 yılından işbu dava artırım davasının açıldığı 2012 yılına kadar geçen süre, tarafların ihtiyaçları, nafakanın niteliği, hakkaniyet ilkesi ve ÜFE endeks artış oranları gözetilerek daha uygun bir miktarda artış yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yüksek oranda nafaka artışına karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.