Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5116 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20686 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ANKARA 4.TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 27/09/2013NUMARASI : 2012/914-2013/2871 Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde davacıdan kanal katılım, sayaç ücreti adı altında haksız tahsil edilen 2.194,73 TL'nın ödeme tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece kısa kararda; "Davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile,1.930,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, Fazla talebin (talep 2.194,73 TL-hükmedilen 1.930,00 TL = 264,73 TL) reddine," gerekçeli kararda ise; "Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 1.830,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, Fazla talebin (talep 2.194,73 TL-hükmedilen 1.830,00 TL = 364,73 TL) reddine," karar verilmiştir. Kısa kararda ve gerekçeli kararda kabulüne ve reddine karar verilen miktarlar birbirinden farklıdır. Kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki bulunmaktadır.10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli kararın çelişik bulunması hali bozma nedeni oluşturmaktadır. Anılan içtihadı birleştirme kararı gereğince, kısa kararla bağlı olmaksızın ve dosya münderecatına göre mahkemece bu hususlar gözönünde tutularak vicdani kanaate göre karar verilmelidir. Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.