Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5100 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3787 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili kurum elemanlarının kontrollerinde, borçlu davalının kaçak su kullandığının tespit edildiğini; tüm bildirimlere rağmen ödenmeyen kaçak su bedelleri için, .... İcra Müdürlüğünün 2011/11014 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını; ancak, davalının yapılan takibe haksız itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket vekili, cevap dilekçesinde; dava açılan şirketin gayri faal oluşu sebebiyle öncelikle, hukuken var olmayan tüzel kişilik aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini; şahit numune bulunmadığını, bu hususta alınmış bir rapor da bulunmadığını, kaçak su kullanılmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; bilirkişi raporu uygun bulunarak, davanın kısmen kabulü ile, davalının Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2011/11014 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının 43.012,20 TL asıl alacak, 580,51 TL işlemiş faiz ve 104,43 TL KDV yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranını geçmeyecek şekilde kademeli yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talep ile icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, davacı idare elemanlarınca tutulan, 04.05.2011 tarihli kaçak su tutanağında; “Sökülen sayacın yerine boru takarak kaçak su kullanıldığı tespit edilmiştir. Çalışan işçi sayısı 30 kişidir. Yanındaki inşaat'ta hat çekilmiş aynı hattan onada su verilmiştir.” ifadesi yazılıdır. Oysa, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; “Bu sürede kullanılan su miktarının, işyerinin niteliğine çalışan sayısına (10-12 kişi) ve suyun üretimdeki rolüne nazaran (keşfen gözlemlendiği üzere balyalama sırasında püskürtülen su miktarı) 50 m³/ay olabileceği takdir edilmiştir." denilerek, hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı idare elemanlarınca düzenlenen tutanakta belirtilen çalışan sayısına (30 kişi olduğuna) davalının bir itirazı olmadığı gibi aksi de kanıtlamış değildir. O halde, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu, hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir. Mahkemece yapılacak iş, bilirkişiden ek rapor alınarak, kaçak zaptında belirtilen çalışan sayısı gözetilerek yeniden hesaplama yapılmasının istenmesi; bundan sonra, oluşacak sonucu göre bir karar vermekten ibaret olmalıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.