Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5098 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1349 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 1. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 27/12/2013NUMARASI : 2013/598-2013/1278Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında Şanlıurfa Aile Mahkemesinde 2012/134 E. sayılı boşanma davasının görülmekte olduğunu, anılan davada verilen ara kararı ile müşterek çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakalarının tahsili amacı ile davalı aleyhine Şanlıurfa 2. İcra Müdürlüğünün 2013/2065 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın iptaline, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, nafaka alacağına yönelik takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. 2004 Sayılı İcra İflas Kanununun 62/1 maddesi; “İtiraz etmek isteyen borçlu itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine bir dilekçe ile, veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur.” hükmünü düzenlemiştir. Borçlu tarafından, takibe itiraz edilmez ya da süresi içinde itirazda bulunulmaz ise, takip kesinleşir ve alacaklı aynı kanunun 78. maddesi gereğince haciz konulmasını isteyebilir. Bu durumda kesinleşen takibe karşı itirazın iptali davası açılmasında alacaklı tarafın hukuki yararı yoktur. İtirazın iptali davası açılmış ise dinlenemez. Zira, hukuki yarar dava şartı olup, mahkemece re’sen araştırılır. Somut olayda, avukat olan davalıya (borçlu) ödeme emri, 04.04.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı ise takibe 12.04.2013 tarihinde itiraz etmiştir.Oysa ki; 7 günlük ödeme emrine itiraz süresi 11.04.2013 tarihinde sona ermiş ve davalı aleyhine yapılan icra takibi de kesinleşmiş bulunmaktadır. Bu durumda, davacı (alacaklı) haciz istemek suretiyle takibe devam edilmesini isteyebilecektir. İtirazın iptali davası açmak suretiyle alacağına kavuşmak istemesinde korunmaya değer hukuki yararı bulunmamaktadır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.