Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5095 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20549 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ANKARA 4. TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 27/09/2013NUMARASI : 2012/2308-2013/2867 Taraflar arasında görülen kanal katılım bedeli davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; Ankara İli Yenimahalle İlçesi ... ada .. Parsel de bulunan S... Mahallesi Iğdır Cad. G.. Sok. A... S.. Ç.. Konut Yapı Koop. .. Blok Zemin ..nolu daireye tedbiren su aboneliğinin sağlanması ve dava sonunda aboneliğinin yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili dosyaya sunmuş olduğu beyan dilekçesi ile; müvekkilinin bağımsız bölüm halindeki mesken için, davalı idare nezdinde su akışının sağlanması amacı ile ferdi su abonesi olmak istediğini, davalı idare yetkilileri tarafından şebeke hisse bedeli ve kanal katılım bedeli olmak üzere toplam 1.725,53 TL talep edildiğini; istenen bedelin yerinde olmadığını belirterek, bu bedel alınmaksızın su aboneliğinin sağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili dilekçesinde; söz konusu adreste bulunan binaya ferdi abonelik yapılması için Yönetmeliğin 6. ve 30. maddelerine uygun şekilde müracaat edilmesinin gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, davacının 95,82 TL kanal katılım ve 133,20 TL şebeke hisse bedelinden sorumlu olduğunun tesbitine, fazla ödenen 560,30 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir 3194 sayılı İmar Kanununun Yapı Kullanma İzni başlıklı 30. maddesinde; "Yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımlarının kullanılabilmesi için inşaat ruhsatını veren belediye... ve valilikten izin alınması mecburidir. Mal sahibinin müracaatı üzerine, yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespiti gerekir" denilmektedir. Yine aynı kanunun Kullanma İzni Alınmamış Yapılar başlıklı 31. maddesinde de; "İnşaatın bitme günü, kullanma izninin verildiği tarihtir. Kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılarda izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmazlar. Ancak, kullanma izni alan bağımsız bölümler bu hizmetlerden istifade ettirilir." hükmü bulunmaktadır. Açıklanan madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde yapı kullanma (iskan) izni verilmeyen veya alınmayan yapıların izin alınıncaya kadar belediye hizmetlerinden ve tesislerinden faydalanamıyacakları açıktır. Hal böyle iken, yasa koyucu; ülkemizde, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış olup, buna rağmen yapı kullanma (iskan) izni alınmamış birçok yapının bulunması nedeniyle yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere, 3194 sayılı İmar Kanununa 5784 sayılı yasanın 25. maddesi ile eklenen geçici 11. maddesi ile bir istisna getirmiştir. 26.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren bu madde; "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon ve doğalgaz gibi altyapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi halinde, ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak, geçici olarak su ve/veya elektrik bağlanabilir. Bu kapsamda, ilgili belediyeden dağıtım şirketlerine elektriğin kesilmesi talebinin söz konusu olması halinde, aboneliği iptal edileceğinden, su ve/veya elektrik bağlanması herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmez. Ancak, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12/10/2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan abonelikler de ait olduğu gruba dönüştürülür." hükmünü ihtiva etmektedir. Yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalardan sonra, somut olaya dönüldüğünde; davacının dava dilekçesi ile dava konusu taşınmazına tedbiren su aboneliğinin sağlanması ve dava sonunda aboneliğinin yapılmasına karar verilmesinin talep edilmiş olduğu; Yenimahalle Belediye Başkanlığı'nın 24.01.2013 tarihli yazısı ile binanın yapı ruhsatının alındığı, henüz yapı kullanma izin belgesi almak için müracaat edilmediğinin ve önceden verilmiş iskan belgesinin bulunmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davaya konu meskenin bulunduğu binanın yapı kullanma (iskan) izninin bulunmadığı yapı ruhsatının (ilk ruhsat tarihi) 10.07.1995 tarihinde alınmış olduğu, ruhsatın onay tarihinin 11.09.2008 olduğu anlaşılmakta olup, mahkemece davaya konu meskenin bulunduğu taşınmazın yapı ruhsat tarihinin tam olarak araştırılıp saptanmalı, bundan sonra 3194 sayılı İmar Kanununun Geçici 11. maddesinde ifade edilen istisnai halin, eldeki dava bakımından uygulanıp uygulanmayacağı tespit edilerek hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken; ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39. maddesine göre şebeke hisse bedeli ve kanal katılım bedelinin bilirkişi marifetiyle hesaplattırılarak bu yönde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.