Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5078 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3340 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde 2.135 TL tazminatın tahsili amacıyla itirazın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının davacıdan aldığı mal karşılığı dava konusu 20.03.2004 keşide tarihli çek verdiğini, çek de keşideci olarak davalının eşi Nezahat Uçar’ın ismi yazılı olmasına rağmen davalının imza edip verdiğini, daha önce davalının eşi Nezahat aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığını, bu icra dosyasının takipsiz bırakıldığını, davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itiraz nedeniyle 2.135 TL alacak için itirazın iptalini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında, dava konusu çekin davacıya teminat olarak verildiğini, davacıdan mal alınmadığını beyan etmiştir.Mahkemece; aynı çeke ilişkin dava dışı Nezahat aleyhine icra takibi başlatıldığını, bu takibin iptaline karar verilmeden davalı aleyhine icra takibi yapılamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.Dava konusu 20.03.2004 keşide tarihli çekin keşideci olarak Nezahat Uçar adının yazılmasına rağmen, davalı (eşi) ... tarafından imzalanarak davacıya verildiği, çekin bankada karşılığının olmaması üzerine davacının şikayeti sonucunda Denizli 1.Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandıkları anlaşılmaktadır.Dava dışı Nezahat Uçar aleyhine 20.07.2004 tarihinde başlatılan “Kambiyo senetlerine mahsus” icra takibinin takipsiz bırakılması sonucunda, davalı ... aleyhine 17.01.2005 tarihinde “ilamsız icra takibi” başlatılmış ve davalının itirazı üzerine itirazın iptali davası açılmıştır.Her iki icra takip dosyasında her ne kadar aynı çeke dayanılarak takip başlatılmış ise de, 1.icra takibi ile 2.icra takibinin borçlusu ve takip yolunun farklı olduğu gibi davalı tarafından süresinde derdestlik ilk itirazında da bulunulmadığından davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu durumda, mahkemece; davanın esası hakkında taraflardan delilleri sorularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.