MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali, bu mümkün olmadığında tenkisi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacılar vekili ile davalı ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacılar vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde taraflar ve vekilleri gelmediler. Evrak üzerinde inceleme yapılarak işin karara bağlanması için saat 14.00' e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dilekçesinde; kök murisi (babası) ... 08.10.2001 tarihinde vefat ettiğini, kendisi ile birlikte davalıların mirasçı kaldığını; murisin, ... Noterliğinde düzenlediği 15 Temmuz 1992 tarihli vasiyetnamesinde, maliki bulunduğu ... ilçesi dahilindeki tüm gayrimenkullerini mirasçılarına vasiyet ettiğini; ancak, mal kaçırmak maksadıyla hareket ettiğini ve ileri yaşta olmasına rağmen doktor raporu olmadan vasiyetname düzenlediğini; murisin, vasiyetin düzenlendiği tarihte medeni haklarını kullanma ehliyetinin olmadığını ileri sürüp, vasiyetin iptalini istemiştir. Yargılama sırasında ise, taleplerinin tenkis talebini de içerdiğini ileri sürmüş, davalı taraf bu talebe karşı koymamışlardır. Davalılar, murisin vasiyetname düzenlerken fiil ehliyetine sahip bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemişler, bir kısım davalılarda tenkis hükümlerinin uygulanması halinde ise hisselerine düşen miktarın para olarak verilmesini talep etmişlerdir.Mahkemece; “Dava, mirasçıların saklı payının ihlal edilmesinden dolayı vasiyetnamenin tenkisi talebinden ibarettir. ...Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu tarafların murisi ... 15/07/1992 tarihinde Çorlu 2.Noterliğinde 10836 yevmiye nolu düzenleme şeklindeki vasiyetname ile davacı mirasçının saklı payına tecavüz edildiği... anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. gerekçesiyle” davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalı ... mirasçıları vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Davada, murisin; vasiyetname düzenlediği tarihte fiil ehliyetine sahip bulunmamasına rağmen, vasiyetname düzenleyerek, saklı paya tecavüzde bulunduğu ileri sürülerek; vasiyetnamenin iptali, olmadığında tenkis talebinde bulunulmuştur.Mahkeme gerekçesinde; “Dava, mirasçıların saklı payının ihlal edilmesinden dolayı vasiyetnamenin tenkisi talebinden ibarettir” nitelendirmesinde bulunulmuş ve vasiyetnamenin iptali ile ilgili bir inceleme ve değerlendirmede bulunulmadığı gibi, bu hususta bir hüküm de kurulmamıştır.HUMK.nun 388.maddesi uyarınca, dava sonucunda oluşturulan hüküm; taraflara yüklenen hak ve mükellefiyetlerde tereddüt yaratmayacak açıklıkta olmalıdır.HUMK.nun 388.maddesine göre; karar aşağıdaki hususları kapsar; 1- Kararı veren mahkeme ile hakim veya hakimlerin ve tutanak katibinin ad ve soyadları ve sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa kararın hangi sıfatla verildiği, 2- Tarafların ve davaya katrlanlarrn kimlikleri ile varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adresleri,3- İki tarafrn iddia ve savunmalannrn özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışması ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep,4. Hüküm sonucu ile varsa kanun yolu ve süresi,5. Kararın verildiği tarih ve hakim veya hakimlerin ve tutanak katibinin imzaları,Hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlanndan her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.Aynı yasanın 389.maddesine göre de; verilen karar ile iki tarafa tahmil ve bahşedilen vazife ve haklar şüphe ve tereddüdü mucip olmayacak surette gayet sarih ve açık yazılmalıdır.Mahkemece; davacıların, vasiyetnamenin iptali istemleri hakkında bir inceleme ve değerlendirmede bulunulmamış, bir hüküm de oluşturulmamıştır. Bundan ayrı, taraflar karar başlığında tek tek gösterilmemiş, HUMK.nun 388 ve 389.maddeleri hilafına ve eksik taraf teşkili ile hüküm tesis edilmiştir. Yasanın amir hükümlerine aykırı olarak tesis edilen hükmün bozulması gerekmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve şimdilik diğer yönlerin incelenmesine mahal olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.