Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5006 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12951 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 07/03/2014NUMARASI : 2012/384-2014/133Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dava dilekçesinde; .. İlçesi, .. Mah., ... Sok, No:.., Kat:.., .. numaralı meskendeki .. numaralı aboneliğin kendisine ait olduğunu, eski abonenin borcundan dolayı sayacın söküldüğünü; davalı tarafça, muhtelif icra dosyaları ile elektrik bedelinin tahsili için icra takibi yapıldığını belirterek; eski malikin borcunun tespiti ile bu borçtan tarafının sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini ve icranın durdurulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamından, dava konusu .. nolu aboneliğin mesken aboneliği olduğu, takibe konu borcun kaçak elektrik tüketiminden kaynaklandığı anlaşılmıştır. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, 4077 sayılı yasanın değişik 11/A maddesi kapsamında sözleşme ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır.4077 sayılı yasının 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz. 4077 sayılı Kanunun 2. ve 3. maddeleri gereği somut olayda (mesken) abonelik sözleşmesi bulunduğundan ve davacı tüketici tanımına uyduğundan 4077 sayılı Kanunun uygulanması gerekmektedir. Aynı yasanın 23. maddesi gereğince, uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken; yazılı şekilde işin esasına girilip hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, doğru görülmemiştir. Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.