Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4991 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19958 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ERMENEK ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 03/09/2013NUMARASI : 2012/31-2013/423 Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması, artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; davacı ile davalının 2003 yılında boşandıklarını, davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının en son açılan nafaka artırım davası ile 190 TL'ye yükseltildiğini ancak hükmedilen nafakanın ihtiyaçlarına yetmediğini belirterek davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 350 TL'ye yükseltilmesini, davalı vekili ise birleşen dava ile, davacının yoksulluk nafakası isteme şartlarının kalktığını ileri sürerek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece,davacının yoksulluk halinin ortadan kalktığı gerekçesiyle davacının yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin davasının reddine, karşı davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. 1- Asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların ekonomik sosyal durumları da gözetilerek; yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin talebin reddiyle ilgili verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakta olup, davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile artırıma ilişkin verilen hükmün ONANMASINA, 2) Birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; TMK'nun 176/3 maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarına göre, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilebilmesi icin, boşanma tarihindeki davalının mameleki ve gelir durumu ile, bu dava tarihindeki durumu arasında bir fark (artış) olması, davalının mamelekinde sonradan bir farklılığın(artışın) meydana geldiğinin iddia ve ispat edilmiş olması gerekir. Dosya kapsamına göre, davacının, boşanma davası sırasında da Karaman Huzurevinde hizmetli ve bakıcı anne olarak çalıştığı, 01.07.2008 tarihinden itibaren Rehabilitasyon Merkezinde hizmetli memur olarak çalışmaya başladığı, davalının 922 TL emekli maaşı aldığı, ayrıca Esin Madencilik isimli bir işyerinde bekçilik görevi yaptığı, aylık 350 TL kira ödediği, üzerine kayıtlı bir aracının bulunduğu, davacının ise aylık 1400 TL maaş aldığı, aylık 965 TL konut kredisi ödediği, boşanmış kızı ve torunun davacının yanında kaldıkları ve ihtiyaçlarının davacı tarafından karşılandığı anlaşılmaktadır. Açıklanan tüm bu olgular karşısında, davacının aldığı maaşın onu yoksulluktan kurtarmayacağı gözetilerek ve davalının nafakanın kaldırılması talebinin içinde (çoğu isteyen azı da ister) nafakanın indirilmesi talebinin de bulunacağı dikkate alınarak ve TMK 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davacının yoksulluk durumunun ortadan kalktığı gerekçesiyle nafakanın tamamen kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.