Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4985 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1936 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen vasiyetnameye dayanan tapu iptali ve tescil davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı, dava dilekçesinde; babası...’nın vasiyetname ile eşi ...’ye (davalıların mirasbırakanı) bir dükkân bıraktığını, geri kalan taşınmazlardan eşi...’nin pay almayacağını vasiyet ettiğini, anılan vasiyetnamenin açılmasına karar verildiğini, dava konusu taşınmazların muris...’nın mirasçıları ile birlikte...’ye de pay verilerek tescil edildiğini belirterek taşınmazların tapu kayıtlarının (davalıların mirasbırakanı... adına olan payların) iptali ile... çocukları adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesinde; miras bırakan...’dan davaya konu edilen taşınmazlar dışında başka taşınmazların da terekeye intikal ettiğini; miras bırakan...’nin vasiyet edilen dükkan dışında herhangi bir miras almayacağı kabul edilirse saklı payın ihlal edileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda davacıların mirasbırakanı... ...’ın 17.07.1997’de vefat ettiği, eşi... ile ortak çocuklarının bulunmadığı, mirasbırakan...’nın eşi... ve çocukları ... ve...’in yasal mirasçıları olduğu, veraset belgesinin dosyaya sunulduğu, mirasbırakan...’ya ait 15.10.1996 tarihli vasiyetnamenin ise açıldığı, buna ilişkin kararın 13.11.2010 tarihinde kesinleştiği, davalıların miras bırakanı...’nin 25.11.1998’de vefat ettiği, çocukları... ve ...’nin yasal mirasçıları olduğu; davacıların...’nın önceki eşinden olan çocukları, davalıların...’nin önceki eşinden olan çocukları olduğu, anılan vasiyetnamenin içeriğinden de... ...’ın eşi... ...’a tek bir dükkân bıraktığı; davaya konu taşınmazların tapu kayıtlarının ise... ...’ın ...dışındaki yasal mirasçıları (eşi ve... dışındaki çocukları) adına olduğu anlaşılmaktadır. Yargılama sürer iken miras bırakan...’nın çocukları ... ,... vekilleri aracılığı ile 29.09.2010 tarihli dilekçelerinde davacı ... yanında davaya katılma taleplerini sunmuşlardır....’nın diğer çocuğu ... ve/veya vekilinin böyle bir talebi bildirilmemiş; davacı ve davaya davacı yanında katılanlar vekilinin de...’nin verdiği bir vekaletnameyi dosyaya ibrazı sözkonusu olmamıştır. Davacılar vekili 01.06.2011 tarihli duruşmada ise mümessil tayinine ilişkin mahkeme kararı sunarak; ...’nin davaya dâhil edilmesi için başka bir işlem yapmayacaklarını bildirmiş; sunulan miras şirketine mümessil tayini kararının içeriğinden ise Sulh Hukuk Mahkemesinde görülen tek bir dava için geçerli olduğu; mirasçı ...’in anılan bu dava için mümessil tayin edildiği anlaşılmıştır. Bu süreç sonunda ise mirasbırakan... ... mirasçısı ...’nin davacı yanında davaya katılmadığı tartışmasızdır. Anılan nedenlerle mahkeme kararında davacı sıfatı taşımayan ... lehine hüküm kurularak adına tapuya tescil kararı verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde; saklı payın nazara alınmasını isteyerek tenkis def’inde bulunmuştur. TMK 571/son maddesi uyarınca; tenkis iddiası def’i yolu ile süreye tabi olmaksızın her zaman ileri sürülebilir. Öyle ise, davalının ileri sürdüğü tenkis def’inin incelenmesi; sonucu uyarınca hüküm oluşturulması gerekir. Mahkemece, bu husus gözetilmeden davaya konu taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.