Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4979 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 22244 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde 117.798,00 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalı vek.Av.... geldi. Aleyhine temyiz olunan davacı vek.Av.... geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 25.03.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin %50 oranında hissedar olduğu ...Tic.Kol.Şti’ne ait benzin istasyonunun 2001 yılında davalıya kiraya verildiğini, yine 07.05.2003 tarihinde açılan dava ile şirketin tasfiyesine karar verildiğini; şirkete ait olup kira sözleşmesi kapsamında bulunmayan bir adet petrol tankeri, bir adet otomatik araba yıkama makinesi ile lokantanın Aralık 2004-Aralık 2009 arası davalı tarafından haksız kullanıldığı ve gelirinden faydalandırılmadığı ileri sürülerek ½ hissesi karşılığı ıslah dilekçesi ile birlikte 117 798,00 TL’nin yasal faizi ile tahsili istenilmiştir.Davalı, davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddini, olmadığı takdirde kira sözleşmesinin demirbaşı olan tanker ve araba yıkama yeri için ayrıca bedel istenemeyeceği gibi lokantaya ilişkin kira bedelinin şirketin kayyum ile idaresi nedeniyle ilgili dosyaya yatırıldığı ve davacının hissesine düşen kira bedelini buradan tahsil ettiği, kendisi tarafından alınan bir kira bedeli bulunmadığı gerekçeleri ile davanın esastan reddini savunmuştur.Mahkemece, yapılan yargılama sonucu kira sözleşmesinde demirbaş olarak kayıtlı bulunmayan tanker ve araç yıkama makinesinin davalı tarafından kullanılması karşılığı davacının gelirinden faydalanamadığı; yine lokantanın da kira gelirinin davalı tarafından alındığı gerekçeleri ile davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Ecrimisil, TMK.nun 995. maddesine göre taşınmaz (veya taşınır) üzerinde zilyetliği bulunmayan malik (davacı) tarafından, taşınmaza (nesneye) bir hakka dayanmadan veya malike karşı ileri sürülebilir bir hakka dayanmadan zilyet olan kimseye (davalıya) karşı yöneltilebilen bir talep ve dava türüdür. Başka bir ifade ile eğer davacı, haksız veya kendisine karşı ileri sürülebilir bir hakka sahip olmayan halihazır zilyetten (davalıdan) şeyin iadesini talep edebiliyorsa (TMK.mad. 718/1;683), doğal olarak bu iade talebine ecrimisil ( haksız işgal tazminatı ) istem ve davası eşlik edecektir ( Karş. Burak Özen: Haksız Zilyedlikte İade, "doktora tezi" İst.2003, sh.79, 85 ). Yürürlükte bulunan Türk Medeni Yasasının "elbirliği mülkiyetine" ilişkin olan (701-702 ) maddeleri ile kötüniyetli zilyedin sorumluluğuna ilişkin 995.maddeleri sadece taşınmaz mallar için düzenlenmiş değildir. Aksine "mal, şey" gibi taşınır ve taşınmaz mülkiyetini birlikte kapsayacak ifadeler kullanılmıştır.Açıklanan nedenlerle mahkemenin demirbaş olduğu ispatlanamayan dava konusu tanker ve araç yıkama makinesi yönünden ecrimisile hükmedilmesi yerindedir. Ancak, ecrimisil, iyi niyetli zilyedin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği tazminat olup, en azı kira geliri, en çoğu ise tam gelir yoksunluğudur.HUMK.nun 275 ve devamı, 6100 sayılı Yasanın 266.maddeleri uyarınca çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde hakim bilirkişinin görüşünün alınmasına karar verir. Bilirkişi, raporunu hazırlarken dayanaklarını göstermek zorundadır. Bu şekilde hazırlanmış rapor hüküm kurmaya yeterli olup, denetimi mümkündür.Yine, davalı cevap dilekçesinde lokantaya ilişkin kira paralarının şirketin tasfiyesi nedeniyle kayyım tarafından tahsil edildiği hususu bildirilmekte olup mahkemece, bu yönde de bir inceleme ve araştırma yapılmamıştır.Somut olayda bilirkişi raporu; emsal değerlendirmesi yapılmadan hesaplamanın hangi yıllar için neye göre, hangi bedeller üzerinden belirlendiği açıklanmadan sadece ilk yıl aylık kira getirisinden sözedilip bedel belirtilmek ve gelecek yıllar da endeks oranında artırılmak suretiyle tanzim edilmiştir.İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın (veya taşınırın) dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest koşullarda getirebileceği kira parası (emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü ve çevre özellikleri) (taşınırın niteliği) de nazara alınarak rayice göre belirlenir, sonraki dönemlerde ise ilk dönem için belirlenen miktar ÜFE artış oranının tamamı yansıtılarak belirlenecek miktardan az olmamak üzere bulunacak miktarın (ecrimisilin) hüküm altına alınması gerekir.Mahkemece, belirtilen hususlar dikkate alınmadan tanzim edilen yetersiz bilirkişi raporu esas alınıp, hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.