MAHKEMESİ : BİSMİL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/03/2014NUMARASI : 2011/83-2014/210Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin, tarımsal sulama amaçlı abonesiz kaçak elektrik kullandığı belirtilerek; davalı tarafından, kaçak elektrik tutanağı düzenlendiğini; bu tutanağa istinaden, toplam 98.031,28. TL kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiğini, müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığını ileri sürerek; müvekkilinin, davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının, davalı kuruma 76.677,99 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.Hükmü, taraf vekilleri ayrı ayrı temyiz etmişlerdir.6100 sayılı HMK’nun 281. maddesinde; tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca, gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.Somut olaya gelince; davalı görevlileri tarafından düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağında, davacının, tarımsal sulama amacıyla, abonesiz ve sayaçsız olarak kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği açıklanmıştır. Mahkemece, yargılama sırasında bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen ilk rapor, yeterli görülmeyerek ikinci bilirkişi raporu alınmıştır. Mahkemece, ikinci bilirkişi raporuna da itibar edilmemiş, üçüncü kez bilirkişi incelemesi yaptırılarak yeniden rapor alınmıştır. Ancak, mahkemece; daha önce itibar edilmeyen ikinci bilirkişi raporu esas alınarak hüküm oluşturulmuştur. İkinci bilirkişi raporunu yetersiz bulan ve üçüncü kez bilirkişi incelemesi yaptıran mahkeme hakiminin, daha önce itibar edilmeyen raporu esas alarak karar vermesi yasal olarak mümkün değildir. Hal böyle olunca, mahkemece; öncelikle, dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilerek, davalının davacı taraftan isteyebileceği bedelin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı EPDK kararı hükümlerine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınarak, sonucuna göre, bir karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.