Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4961 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3991 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı(k.davacı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesi ile; boşanma sırasında müvekkili için bağlanan 375,00 TL yoksulluk nafakasının 600,00 TL’ye ve müşterek çocuk için bağlanan 150,00 TL iştirak nafakasının 400,00 TL’ye artırılmasını istemiştir.Davalı cevap dilekçesi ile; davacının iddialarının doğru olmadığını savunarak davanın reddini dilemiş, karşı davasında ise belirlenecek nafakanın her yıl DİE tarafından belirlenen endeks oranında artırılmasını talep etmiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakası aylık 400,00 TL ve iştirak nafakası ise aylık 175,00 TL olarak belirlenmiş, karşılık davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı ( karşı davacı ) tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Hükmolunan nafakanın gelecek yıllarda da artırımına ilişkin TMK 176/4, 330/4, 365/5 maddeleri nazara alındığında; madde gerekçelerinde de belirtildiği gibi, bu hükümler, ekonomik yönden güçsüz olan nafaka alacaklılarını-borçlularını her yıl dava açmak suretiyle emek sarfından ve masraf yapmaktan kurtarılmaları amacıyla getirilmiştir.Hükmolunan nafakaların gelecek yıllardaki artırımına ilişkin olarak kurulan ve bu konuda kesinleşen önceki hükümler, sonraki davalarda kesin hüküm teşkil etmezler. Zira, sonraki zamanlarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında, ihtiyaçlarında, ülkenin ekonomik yapısında vs. hallerde önemli değişiklik olması hallerinde önceki ilamlardaki hükmolunan gelecek yıllardaki artışa ilişkin değerler veya oranlar sonradan yetersiz kalabilir. Şartların değişmesi halinde nafaka her zaman artırılabilir.Ancak; Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının (çocuğun) ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; nafaka TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda, davalı (karşılık davacı) süresinde harcını yatırmak suretiyle dava açmış olup, mahkemece belirlenecek nafakanın gelecek yıllarda endeks oranında artırılması talebinde bulunmuştur. O halde mahkemece, karşılık dava yönünden açıklanan ilkelere ve yasal düzenlemelere uygun bir karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.