Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4954 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3079 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, tarafların 1959 yılından beri evli olduklarını, davalının davacıya bakmadığını, başka bir kadınla gayrı resmi evlendiğini, davacının şu an oğlunun evinde kaldığını, davalının ekonomik durumunun iyi olduğunu belirterek davacı için aylık 1.000 TL tedbir nafakası talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davacı tanıklarının görgüye dayalı bilgilerinin olmaması, davacının ayrı yaşamakta haklı olduğu olgusunu usulünce kanıtlayamadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı MK.nun 195.maddesi uyarınca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilir. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır. Aynı yasanın 197. maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetime ilişkin önlemleri alır.Somut olayda, dinlenen davacı tanıklarının ayrıntılı beyanları alınmamış, davalının, dava dilekçesinde iddia edildiği gibi başka bir kadınla yaşayıp yaşamadığı hususu tanıklara sorulmamıştır. Dosyada bulunan tarafların müşterek çocuğu Vehbi'ye ait nüfus kayıt örneği incelendiğinde ise, davalının başka bir kadından çocukları olduğu görülmüştür.Mahkemece davacı tanıkları tekrar dinlenmeli, ayrıntılı beyanları alınmalı, özellikle davalının başka bir kadın ile yaşayıp yaşamadığı bu birliktelikten çocukları olup olmadığı hususu da irdelenerek sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile hüküm tesisi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.