Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4909 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11877 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ISPARTA 2. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 03/04/2014NUMARASI : 2013/124-2014/173Taraflar arasındaki boşanma sonrası ziynet eşyası bedelinin tahsili davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2012 yılında boşandıklarını davacıya ait 7 adet bileziğin evlilik birliği içinde davacıya araba alınacağı gerekçesiyle bozdurularak harcandığını, altınların daha sonra davacıya iade edilmediğini, belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.137,00 TL ziynet eşyaları bedelinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; bileziklerin parası ile davacıya araba alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece bileziklerin bedelinin olayların gelişim şekline göre davacıya alınan araç için harcandığının anlaşıldığı ve davacının altınların iadesini talep edemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu durumda ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı tarafça kanıtlanması halinde koca almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Nitekim aynı ilkeler HGK 10/11/2010 tarih ve 2010/6- 533E-578K sayılı kararında da benimsenmiştir.Somut olayda davada bahsi geçen 32 FN 694 ve 32 LT 836 plakalı araçların alım satım tarihlerindeki değerleri, talep edilen ziynet eşyalarının bu tarihlerdeki değeri, davacı tarafından araç için çekildiği iddia olunan tüketici kredisinin tarihi ve kredinin tutarı gibi hususlar hep birlikte gözden geçirilip, mukayese edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik değerlendirmeyle karar verilmesi kararın bozulmasını gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.